Anlayacağın yaram ağır
Yatmaktayım düşünceli bir toprakta
Her yılın farklı mevsimleri vardır
Bir çocuğun lolipopundaki tat
Çilekli bir dondurmanın dildeki eriyiş hazzı
Güzeldir yaşamak!
Tek kişilik bir aşktı bu
Lakin iki tarafa da acı veriyordu
Yalın bir sevdaya dönüşüyordu
sendeki kirli sevda!
Ve sığınıyordu bir güneş batışı
Ankara’nın başkentine!
Dünyamın evi
Bir gece lambası kadar
Hayatım kefenim gibi
Bir beden dar…
Zamanın sesi
Bir piyanistin paslı parmakları
bu şerefsiz hüzünler yedi bitirdi beni
sen gül;
ben gözyaşlarını öpe öpe kuruturum.
neden her ölü aynı yaşta?
ve neden aynasından gafildir sahip?
artık mümkünjü yok
sevmeliyim seni
tutulan yıldız
yanan gece
morgtan kaçan ölü
Birkaç binin haykırışı var ellerimde
-aşka dair-
birkaç karanfil
kulak arkasında….
….
Yıldızlarla konuşmam ondandır!
Sen yüzlüdür ayna
Ve sahtekârdır gözlerin
Sonbaharı olan şehirlerde büyür çocuklar
Arkasına bile bakmaz giden adam
Alfabede saklambaç güzel
Yakaladığın harfi
Sobelemek
En çılgın dizelere
Şiir de böyle yazılır
İşte…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!