Dağlarda şiirler okurum
-bağıra bağıra-
…
aradan 8 gece akar.
…
ve bu sefer de
Bir kelebeğin gürültüsü
Uyandırdı beni gelincik ikliminden
Bir ninni söyledi
Yalnızlığın sesi….
Uzaklardan
Ta uzaklardan
bir başınadır yalnızlık
kahverengi günleriyle
sapsarı sonbaharın unuttuğu
gözlerinde ay ışığının izleri....
saçların buğday tarlası rengi...
bu ıvır zıvır hayatın
Dağıldı rengine mürekkep
Parşömen bir gecede.
Sabrı duldasıydı gecenin
Hiçbir masraftan kaçınılmadan
yaratılan bir dünya…
Gözlerin öğretti bana mavi düşleri
Ve aynalarda bilemeyeceğimi
Gözlerimin rengini…
Seni düşünüyorum
Bedenim güneşle savaşan buz gibi
Eriyordu dışarıda
Teyp aşk şarkısı çalıyordu
Kalemim ödevimi yazıyordu
-ama kalemim yazıyordu-
Şahlanan bir acı doğururdu hüznümü
Işıksız gecende kaybettim gölgemi
Ey yıldızsız gökyüzü…!
…
güneşin ölmesine rastladı gidişi
dertlerin kucağına düşürdün
Beraberliğimizin mecburluğu
Ellerimizin birleştiği nokta
Gözlerinde ince bir mana vardı
Seviyorumdan yana
Yalnızlığım ikamet ederdi
Hayalciliğimin tüm sınırlarına…
Bu alışkanlığım
Ruj kokulu ayaküstü aşkların
Vizite edilmiş
Orospu tenlerdeki aldatışı kadar
Nabızlarda uğuldarken
Yüreğimde koca koca yaralar var
-yarıklar-
bir ayrılığın bilmem kaç şiddetli depremin oluşturduğu
yarıklar….
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!