rüzgâr gazeli
an geçmiş gün geçmiş ve aylar geçmiş
yıllar değil sanki bir rüzgâr geçmiş
devran seyyar iken insanoğlu durur mu
zevk ü sefa geçmiş âh ü zâr geçmiş
rebâb
sen git elbet kendi çölüne
git serab ol
ben de bir yer bulurum
ah ü vahın vahasına gider
orda rebab olurum
Çekil penceremden ey zalim rüzgar!
Yarısına yolun daha pek çok var.
Ecel camı bizde kılmadan karar,
Bırak bizi felek murad alalım.
Gözümüz güzele bakılı kaldı,
naz
o güzelin ettiği az mıdır ki
eziyet midir yoksa naz mıdır ki
her gün başka başka renk tezgâhında
o çeşmifettan sihirbaz mıdır ki
Hem güzel, hem vefâlı,
Ruhumun yakışığı.
Gönlüm senle sefâlı,
Gecemin ay ışığı.
Gün tutulsa gam yemem,
güzellik bîgânesi nâdân ile nobranlar
yazık değil mi ki dem ü devrân süreler
Hüzn içinde ah ederiz eller gülerken
Yaprak döker yüreğimiz güller açarken
Hazan uzak bize henüz mevsim çok erken
Yaprak döker yüreğimiz güller açarken
Yeni bir şevk ile gülen günler nerdeler
Kirpiklerin titrek, bakışın gamlı,
Gözlerin şarkılar besteler gibi;
Sağnak sağnak yine yağmur devamlı,
Kulakların yine sesteler gibi.
Her nisan beyhude ıslanmadın mı,
yaşanılan andan
günden habersiz
bir hali acayip
belki çin ü maçin
belki uzak yıldızlardan
belki serendip




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!