Gökyüzündeki
Bütün yıldızları topladım
İpek saçlarına
Gül yapmak için…
Güneşi aldım avuçlarıma
Dur yolcu!
Nerden gelip
Nere gidersin
Öyle acele acele,
Yılın dört mevsiminde
Sıcak, soğuk,
Uzandığın ranzada cigaranın dumanlarını
Derin derin içine çekerken,
Ben kirli tavana yükselen gri dumanda
Kendimi bulurdum…
Sen avluda başını sallayarak tespih çekip
Gökyüzünü sarmış kara bulutlar
Kuşlar uçmaz süzülmüyor kanatlar
Haber gelmez tükeniyor umutlar
Bir mektup yaz sabah olsun nazlı yar
Zemheride bütün yollar kapanır
Issız şehrin çıkmaz sokağında
Bir silah sesi böler
Köhne evin sessizliğini…
Gecenin boğucu karanlığını aydınlatır
Alev alev yanan barut ışığı…
Gökteki bulutlar gibi,
Diyar diyar dolaşmak istiyorum,
Rüzgarın etkisinde kalmadan.
Yıldızlar gibi,
Işık saçmak istiyorum,
Güneşin etkisinde kalmadan.
Artık git oğul
Bu ellerden.
Ne bu topraklar
Doyar kana,
Ne de bu topraklarda
Yaşayan insanlar.
Yürümeye başlamadan
Baş göz edilmeyi öğrettiler…
Çocukluğumu yaşamadan
Çocuklarımla oynamasını öğrettiler…
Giderken arkandan bakınıp durduk
Haber gönderirsin diye hayaller kurduk
Yazsaydın mektubu bebelerle okurduk
Yaz iki satır, gara gözlerinden öpmüşüm…
Günleri, ayları saymasını bilmiyim
Hayat bir bulutsa
Ben rüzgâr ile
Savrulmak istemem…
Hayat bir yağmursa
Ben o buluta
ne guzel umut ınsanı uynadıran ruyadır.umutlarınızın hiç tükenmemesı dıleklerıyle yuregınıze saglık.