Ibrahim Halil Aksoy Şiirleri - Şair Ibra ...

Ibrahim Halil Aksoy

İp sallanıyordu.
Ama düşen bir beden değildi sadece.
Düşen, insanın kendisiydi.
Kendine tutunamadığı her anda
biraz daha çözülüyordu ruhun düğümleri.
Gökyüzü ipi yukarıdan değil,

Devamını Oku
Ibrahim Halil Aksoy

Kadim bir dosttur şiir
Dört bin yıllık bir hikaye
Bir yasağın pençesinde
Doğmuştur Enheduanna
Bir nehirde can bulmuştur
İki nehirin arasındadır izleri

Devamını Oku
Ibrahim Halil Aksoy

Kadim bir dosttur şiir
Aşk da olmaz kavga da
Şiir olmasa
Söz saza ağlamazsa
Saz öksüz
Nağme Yarım kalır

Devamını Oku
Ibrahim Halil Aksoy

Kadim bir dosttur şiir
Dört bin yıllık bir hikaye
Bir yasağın pençesinde
doğmuştur Enheduanna
Bir nehirde can bulmuştur
İki nehirin arasındadır izleri

Devamını Oku
Ibrahim Halil Aksoy

Son kapıdaydılar.
Ne pusula kaldı, ne harita—
Geriye yalnızca kalbin derin sesleri,
Ve yürekte taşınan binlerce şiir…
Leyla göğe döndü yüzünü,
Cemil gözlerini kapadı.

Devamını Oku
Ibrahim Halil Aksoy

Yol, bir anda yerin altına kıvrıldı.
Bir kapı belirdi.
Kapının üstünde şu yazı vardı:
> “Kalbini gömmeyen, yeniden doğamaz.”
Çocuk irkildi.
— Nereye gidiyoruz?

Devamını Oku
Ibrahim Halil Aksoy

Kelimeler, birer dansçı gibi
zamanın sahnesinde adımlarını attı.
Her harf, bir soluk,
her cümle,
bir ritim.
Cemil, Leyla ve çocuk,

Devamını Oku
Ibrahim Halil Aksoy

Kitap okuyorum adında
Oturmuşum bir bankta
Simit attığımız martılar
Seni soruyorlar bana
İştahları pek yok bu ara
Sen mi tembihledin yoksa

Devamını Oku
Ibrahim Halil Aksoy

Kitap okuyorum adında
Sahilde bir bankta
Simit attığımız martılar
Seni soruyorlar bana
İştahları pek yok bu ara
Sen mi tembihledin yoksa

Devamını Oku
Ibrahim Halil Aksoy

Bir çocuk, çıplak ayaklarıyla toprağa bastığında,
dünyanın en eski haritasını yeniden çiziyordu aslında.
Çizgiler, sınırlar değil, duygularla örülmüştü.
Leyla, bu haritayı avuçlarında tutuyordu.
— “Merhamet, sadece başkalarının acılarını görmek değil,” dedi,
“onlarla birlikte yürümek,

Devamını Oku