Kaç zamandır esiyor bu ayrılık rüzğarı
yorgun bedenler
gözlerimiz
sabırsızlıkla beklerken mutlu günleri
kelepçeye maruz kalıyor
el ele tutuşmalar
Bu şehir sonum olacak
yavaş yavaş sürgün ediyor beni
karanlık sokakların biğr ışıgı yok
bu şehir zından olacak
sensizlik ürkütüyor beni
Ömrümün en yalnız günleri geçiyor belkide
ama anlamıyor insan....
bir şehirin içinde kaybolunca
düşünülmüyor acılar
herşey bir kenarda kalıyor
bunca kalabalık
Yoklugunun saatlerindeyim
En derinlerinde
Bu kadar yalşnızlıktan sonra
Bir sızı yokmu hala yüreginde
Ben kurşunlara dokunmadım
Aynı yerde duruyorlar
Yıllarmı vefasız acaba
hiç birşey sormadan
ömrümü alıp götürüyor
insanlarmı vefasız
her zaman terkedip gidiyorlar
dostluklar yalan oluyor
Bir akşam üstü
adını adıma ekledim
dağılırken ruhumdaki karabulutlar
yıldızlarım parlıyordu
karanlıkların içinde
sanki kaderim yeniden yazılıyordu
Cesaretlerim kırılıyor
mutluluğa küsmüş akşam saatlerinde
göz kapaklarım yosun tutmuş ağlamaktan
heryer karanlık
yıldızlar sırt dönmüş ışık vermeye
nasır tutmuş kalbim kendini hazırlıyor
Mevsim sonbahar değil
sevdiğim yağmurlarda yok
zaman alıp gidiyor beni
amansız girdaplara
bu yolculuklar
bu sürgünler
Bir ayrılık gecesiydi
ağlamaktan yerle bir olmuşum
öyle karanlıklar içinde kalmışımki
sessiz nefessiz
kalbimi durdurmuşum
Bir salı günüydü
yaşlı bir amca
kız kulesine doğru oturmuş
damlalar süzülüyor dudağına doğru
durdum biraz
elinde eski bir resim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!