Büyüklük taslamak hazım değil
Çok bilmişlik tarzım değil
Şart koşmak farzım değil
Bilen bilir beni
Söylemeye gerek yok
Söz verdim ali dosta
Senden gayri dost bulmadım
Başımıda çalsam taştan taşa
Ondan gayri vazgeçemem
Bu aşkın tarifi olmaz
Çoğu gitti azı kaldı
Şu benim ömrümüm
Yazı gitti güzü kaldı
Şu benim ömrümün
Çiğ düştü saçlarıma
Bir alınan attın beni gurbete.
Durak oldu benim döşüm dertlere.
Her seferde mağlup oldum feleğe.
Şu gurbet yarama merhem olmadı.
Dostum yok ki gidem dökem içimi.
Günler oldu eriyorum mum gibi
Sele karıştım kum gibi
Yolumu çevirdi kar boran tipi
Yolumu yokuşa sürmeyin benim
Dindirmedi tabip yürek sızımı
Suyumu çıktı sivasın
Niye bırakıp geldiniz
Madımağı yemliği çok ararsınız
Suyumu çıktı kanğalın
Kuşlar birer birer uçtu gitti
Bir çay keyfimiz vardı
Onunda tadı kaçtı
Çayın olmazsa olmaz arkadaşı
Şekerinde tadı kaçtı
Geldi yine ayın kırkı
Çaya talım ediyoruz
Yıkılsın fakirin barkı
Şükre talim ediyoruz
Cepte kalmadı mangır
Ekmeğime taş koydular
Kırılmadık dişimmi kaldı
Biz açken onlar doydular
İnsandan vicdanmı kaldı
Gelen gider sallar taşı
Ne kışı belli nede yazı
Ne kareyeli belli nede poyrazı
Serçelerin bitmez tükenmiyen avazı
Mevsimler terse döndü bu sene
Zemheri bahar ayını andırır




-
Hüseyin Bayır
Tüm YorumlarKalemine sağlık