Mardin Acar köyün havasını taşını toprağını,
Stadyum kadar büyümüş yükselmiş taş ocağını,
Rahmetli Dedemin iki katlı tarihi konağını
Özledim gurbet bırak beni ben sılama gideyim.
Hısım akraba ana baba amca dayı hepsi sılada,
Ömür gitti çürüdü bekâr kalamam,
Seni buldum başkasını bulamam,
Bırak sevgilim bırak şu keçi inadı
Ben seninim başkasının olamam.
Çiçek açan ağaç meyvesiz kalmaz,
Gece ışık verecek tavana asılı lambası,
Gündüz güneş alacak camlı penceresi,
İçeriyi dışarıdan koruyacak çelik kapısı
Bir oda bir salon bir de huzurum olsun yeter bana.
Koltuk olmasa da kilim veya bir halı,
Aşkından deli divaneyim böyle uzak durma,
Aç kalbini canlansın yazık etme kilit vurma,
Seviyorum anla artık geceleri hayal kurma
Felek sillesini yedim bana bir de sen vurma.
Yabancısın bu dağlarda sakın bensiz gezme,
Bir gün gelecek,
Yüzüm gülecek,
Batan güneşim
Yeniden doğacak.
Amin
Bir zamanlar ben de aşıktım sevdim o sevdi,
Hayalinde ben vardım beni görmekti derdi,
Bana aşkım hayatım bitanem kölenim derdi
Ne zaman ki gözleri açıldı elimden uçuverdi.
Ayda en az dört kere bir yerlerde buluşurduk,
Bir gövde iki teker,
Bir ön bir arka çeker,
Buna binip süren de
Kalmaz tansiyon şeker.
Yanlardan iki pedal,
Gururunu yitirmişsin,
Onurunu kaybetmişsin,
Bedenini elletmişsin
Gidişatın iyi değil hayân bitmiş sen bitmişsin
Bu gidişle yüzün gülmeyecek,
Kapı çaldım gir dediler,
Dert anlattım sus dediler,
Başkaldırdım vur dediler
Bunu yapan bizim devlet.
Dükkan açtım vergi sıktı,
Ben İbrahim babam Huzni annem Ayşe eşim Hamide,
Biraderler Abdullah Davut Hamit Kadri birer hazine,
Kız kardeşlerim Hadra Fatma Necla bir de Kadriye
Yengelerim Baldız Gülseren, Remziye Aynur Emine.
Allah bağışlasın Çocuklarım Özgür Faruk Furkan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!