Hypatia Şiiri - Ben Özge 2

Ben Özge 2
20

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Hypatia


Hayır, hayır... Doğru yerde değilim!
Ben hatip değilim, ben şair değilim.
Benim adım Hypatia.

​Kusuruma bakın; süslü cümlelerim yok.
Hakikâte böylesine tutkunken
Sarhoş edemem sizi asma bahçelerinden Şarap damıtan düşlerle...

​Belki de soğuk bir mermeri oyup
ağlayan bir adam heykeli yapmalıyım
-gözyaşları-
adamlığa başkaldırı niteliğinde...

Ya da ham bir kütüğe bir kadın figürü resmedip çırılçıplak yansıtmalıyım hâkikati, Tanrıça zarafetiyle...

Daha sonra birini sağ elime alıp, diğerini sol elime…
Tartıp insanlığın boşalan ruhunu, iki farklı konumda nasıl dik durulur, öğretmeliyim sizlere...

​Farkındayım!
Kibirliyim ve tutarsızım ezberleri bozma konusunda.

​İsterseniz güneş merkezdeyken yıldızlar neden görünmez olur, açıklayabilirim.
Güneş hâlâ merkezdeyken yıldızlar nasıl parlar, gösterebilirim.
Gündüz geceye dönerken
Tüm varsayımlarınızı yok sayabilirim...

-Ne yazık ki yapamam-

Parmak uçlarımla yürürken zarafetin döngüsünde,
İskenderiye'yi çektiler, ayaklarımın altından.

Ah, kitaplarım!
İlmimi katrana bulayıp yaktılar.
Hoşgörüsü öldürür mü bir insanı?
Öldürdüler... gökkubbe küle dönerken avuçlarımda.

​Her çağın tanrısı hükmetmeliydi, son çağın tanrısına...
Kendini inançlı sayan herkes, inandığı puta tapmalı, inanmadığı putu yıkmalıydı.

​“Bırakın,” dedim,
"Herkesi inandığı tanrı korusun, yeter ki dağılsın bu çöl iklimi, bu cehalet dibe çöksün.”

​Asırlardır bulanık çağlayan bu suyun
kuvveti
Yetmedi üzerimdeki cehâlet sütunlarını kaldırmaya...

Sûr üflenmeden, surdan atladı, sürüngenler
Bölüşmek için kime ait olduğu belli olmayan bu mirası.

-İnsan avına çıkanlar aziz ilan edildi yine;
ki bu, yüzyıllar önce de böyleydi.-

​Halkı önce yoksullaştırıp sonra ekmek dağıttılar.
İnançlarımızı yağmalayıp karşılığında cenneti parselleyip sattılar.

​Ben bir adım öne çıkıp
Dedim ki!

"Tek başıma doldurursam cehennemi,
Kalır mı vaatlerinizin bir ehemmiyeti?"
​Biri ikiye, ikiyi dörde eşitleyip beş duyuyu yok saydılar...

Elbet bir gün gelecek,
Merhamet batacak canınıza, merhamet.
O kaz tüyü yatağınızda.

Zamanın süzgeci elemeden tarihten eskimiş yüzlerinizi
Son kez bakın iç aynanıza.

​Buyurun!
​Söyleyecek son sözü olan varsa konuşsun!
Dedim ya ben hatip değilim,
Ben şair değilim.
Benim adım Hypatia.

​Kusuruma bakın,
Kürsüden değil, küllerimden sesleniyorum
Doğru zamanda gelmediğim için dünyanıza...
Cürretimi de bağışlayın, lütfen!
Çiçekli elbiselerimi çaldınız, bu yüzden hakikât kadar çıplağım karşınızda.

İlmimi bıraktım sizlere, aydınlığa çıkar, tüm yolları.
Zihniyetimle atlayıp şu karanlık çağı "geçip gidiniz" hakikâtin eşiğinden.

-dokunmadan ruhuma-

Ben Özge 2
Kayıt Tarihi : 4.12.2025 21:18:00
Hikayesi:


Hypatia, çağının ötesini gören kadın... Detaylı bilgi için, "Agora" filmini izleyebilirsiniz.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!