Hüznün yaprakları dökülüyor içimde usulca ve sessizce
Hasret rüzgârları esiyor hep gönlümde dilediğince
Sonbahar yağmurları çiseliyor rûhûmda ince ince
En az yıldızlar kadar uzağım neşeye, sevince
Kederler bedenimi sarıyor ateşten bir elbise gibi
Sıcaklığıyla yanıp kavruluyorum kuru bir yaprak misâli
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem