Ben seni diclede su içme özlemi gibi sevdim
Yüreğimin her çarpışında cudi kadar büyüdü sana özlemlerim.
Bir volkan olup patladım hasretinle
Soğuk ayaz gecelerde militan günlerim oldu
Ve bir cilo olup buzlarımı eritemedim yangınınla
Sustum ve hep sustum
Lal’ı efkârın basınca geceyi
Sen gel, yalnızca sen...
İsminin tadında demlensin kaçak çayım
İsmimse bir firari’yi andırsın
Tüm mahkûmluğunda yetim gurbetlerin...
Bir hüzündür şimdi bu yürekte gidişin
Bir ihanet, bir sonla başlangıç
Başlangıçtır acılara, suskunluk travmalarına
Anlamsız sözlerin, yorgunluklarla birleşimine
Bir gidişsin şimdi bu yürekten yolculuğa
Gidiş yeri belli olmayan duraksız yollarda
Nasıl anlatayım?
Kimi
Neyi
Ya da neleri?
Hangi akşamlarda hüzünlerimin birikmişliğini
Hangi sabahlarda ayaz bir yalnızlıkta tutuştuğumu
Sana söz veriyorum sevgili,
Gözlerinin değdiği yerlere baharın koynundan çiçekler ekeceğim,
Yetim bir türkü yakacağım ağıtlarımın ardın sıra,
Köhne dünyanın zalim insanlarına haraç mezat satmayacağım kimseyi...
Sana söz veriyorum sevgili,
Haydi şimdi yüreğim
Elinde hazin bir isyan
Kararnamesi yazılmıştır başkaldırının
İzinsiz bir gösteri yap
Sabıkanda biriktir acıların cümlesini...
Zaman aşımına uğramış acıların
Mahkûmiyetinde cezalar çekiyorum
Faili olduğum suçların sanığı da yargıcı da benim…
Anlatamıyorum acılarımın kifayetinde diretilmişliklerimi
Susturamıyorum içimin sen/li yanını
Gözleri Dicle sürgünü, Munzur akar yüreğinden yontusunda gecenin taranmış saçları
Bir zülüf gerdandan düşmüş usulca salınır… en hüzünlü kasırgalar eser yüreğinden
ve susmalar birikir kuruyan dudaklarında
En duru susmalar…
Bir çöl sıcağı, bir haziran akşamı kalır,
Tenhasında gecelerin loş bir yalnızlık kalır… zulmetme
Gecenin sisli sultasında
Ayaz mı ayaz çıplak yalnızlıklar büyüttüm sana…
Gözlerimde fer, yüreğimde sen
Kuşkular denizinde
Uykusuzluklar ve pişmanlıklar büyüttüm sana…
Daha gençliğimin baharında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!