İşte şimdi vakti geldi ağlamanın
Ağla
İçinde bir sızı yakıp kavururken seni
Devirirken bir bir yılları ardın sıra
Devrederken çareyi çaresizliğe
Ağla
Bağışlanmaz bir zamanın içinde yol alıyoruz
Vakit çoktan ayrılığı geçti,
Hüznün efkârlı yüzüyle pençeleşiyor zaman
Solgun akşamlar ve çıldırmış bir hasret kaldı geride
Yaşayan ve yaşanılana meydan okuyarak…
İşte şimdi diyor bir ses şimdiki zamana kipler çoğaltıyor
Yazık ettim ömrümün bu yavan akşamında
Seni düşünmeye harcarken vaktimi
Yazık ettim her kurduğum düş’ü tekrar tekrar düşünerek
Kimsesiz bir akşamda sarmalarken bu gurbet gecesi beni
Yazık ettim biliyorum keşkelere mahkûm kalarak...
Daha gecenin koynunda hasretler büyüteceğim
Şimdi bir gelinciğin hüznünde susanları oynuyorum
Rolüme giydirilmiş beyaz bir ölüm
Ardın sıra hayatın siyahları kuşanıyorum
Girift bir yalnızlık çukurunda küskünleri yaşıyorum durmadan...
Sonra sı mı: Durmadan sana çoğalıyorum
Yarım kalan bir Mem û Zin sevdasıyla akar Dicle
feryat figan eder cudi'ye doğru akar
sonun başlangıcına doğru hüzünle akar Dicle
kucak açar cudinin efkârına…
Ben Mezopotamya çocuğuyum
Acının ikliminde unutulan dört mevsim,
İlkbahar: Umut, Yaz: Aşk, Sonbahar: Hüzün, Kış: Ayrılıktı benliğimizde,
kimi sevsem ve hangi mevsimde âşık olsam,
adının çağrışımlarında kıyılar ararım limansızlığıma…
Sen dersim kızı, yüreği devrim ateşi
Sınır boylarında boynu bükük kız çocuğu
Yükü kendisinden ağır, kendisinden habersiz yaşayan…
Çoğu zaman hüzünlü, çoğu zaman düşünceli.
Zulasında üç beş kuruş, bir kaç ekmek kırıntısı
Yaşama tutunmaya çalışan
önce yağmur başladı
sonra da sis çöktü şehre
önce sen gittin
sonra da düşlerim gitti bir bir
önce ben ağladım
sonra da gökyüzü ağladı
Bir kentin buruk rüzgârları esiyor
Şimdi seherinde sabahların
En uzak sevgililer bile kucaklaşıyor aynalarda
Durmadan yürüyor insanlık
Aşklar da masal oluyor artık...
Gözlerin, asırlık çınarların gölgesinden yapılmış bir çarmıh
Geriliyorum gözlerinin çarmıhında
Yükseklerden bir gerilim, düşüyorum uçurumlarından
Kanadım yok kirpiklerine tutunuyorum...
Kaşlarının karasında kirpiklerini dağıtıyorum
Hüzünlerime ortak kılarak tüm geçmişini ve geleceğini…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!