Bak diye önüne dünya konulmuş
Görüntüye başka yaşamlar durmuş
Fakat hesap gözlerime sorulmuş
Baktım am doyasıya göremedim
Tüm zenginlikler gelipte bir sordu
Dünyamızı bilerek karartılar
Çevremizi, suyumuzu kirlettiler,
Elimizdeki lokmaya göz diktiler
Çocuğum bakta tanı şunları.
Yurdumun zenginliklerine,
Bingöl’ün Kığı İlçesinin
Karer'in dokuz köyünden biri olan
Doluçay (Sağyan) Köyündendi kendisi.
Ekrem Uzunyayla'nın buydu kısa künyesi.
Beş erkek kardeş, bir de bacı.
Munzur Dağı’nın eteğinden çıkar
Rivayet süt dökülmüş beyaz akar.
O anlatılan hikâyesine uyar.
Görmeye içmeye kim nasıl doyar
Munzur suyu hayat verir, vadiye.
Sevgi bağıyla bağlıyım.
Yüreği derinden dağlıyım.
Koyma beni buralarda,
Koynunda ağlayayım.
Sevda vurdu beni.
Güneşli günlerimden
Vardı umudum
Onlarıda beklentilerim çürüttü
Zaman geçtikçe
İçimde hüzün büyüttü
Sisler içinde
Bıçağın karpuzu böldüğü gibi,
Dicle’nin ikiye böldüğü coğrafyada,
İnsanlığın ilk yerleşim yeridir Hasankeyf.
Sen çocuk Hasankeyf’i görebilecek misin?
İran, İç Asya, Doğu Akdeniz, Mezopotamya,
İnsan neslinin körpesi
Ailenin ham meyvesi
Yuvaların bitmeyen neşesi
Bebek mutluluk çeşmesi
Saflık ve temizlik simgesi.
Yoluna düştüğüm.
Yolunda düştüğüm.
Ey halkım.
Vefandan şüphem yok.
Gücünü bildiğin yok.
Sana yoktur, küskünlüğüm.
Alır mısın?
Satar mısın?
Sövüp sayar mısın?
İçine düşüp yanar mısın?
Tutulmaz maşa ile
Kovulmaz hâşâ ile
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!