Boşuna oyalanırsın gönül
Elin yurdunda
Çok canlar harcandı
Bu sevda yolunda
Gidipte bir olmaza
Hazan mevsimindeki
yaprak misali
Sevgi yoksunluğudan
Dalımda kuruyup kalmışken
Senden ben sevgi umarken
Sen ne yaptın biyor musun
Sevmeye sevilmeye
Muhtaç olan yüreğe
Kurak mevsim yaşatıp
Sensizliğin ile yakma.
Tüm yaratılmışların
Öyle yaylalara çıkalım ki birlikte
Rengarenk çiçekler ile donanmış olsun
Arılar gibi özlerini toplayıp
Kendi özümüzü oluşturmaya isteğimiz
Yeryüzünde ki tüm renkleri içimize sindirmeye
Bari bizimde yüzümüz olsun
Kızımızdan iki yıl sonra
19 Temmuz 1980 de
Birde oğlumuz doğdu
Sevinçleri yüreklerin doldurdu
İyilik yapabilmek uğruna
Yine ufukta görünen gün batımı
Penceremde beliren bilinen akşam
Yine önüme düşen hep o yalnızlık
Yaşadığım sorunlarım ile başbaşa
Yine saatler durmaz,zaman ilerler
Getirir dünyama istemsiz geceyi
Bugün yine hepimiz kayıptayız
Hiç birimizin de tadı tuzu yok
Nasıl nasıl olsun ki
Bir yudum insanını düşünün ki
Yüzotuzaltı nabız ile
Uykusundan uyansın
Sürgit yaşanan o
Kış akşamlarıdan biriydi
Çevreyi karlar kaplamıştı.
Yapılması gereken tüm işleri
Sırası ile bir bir yapmıştı
Son iş olan odun sobasını yakıp
Suçu suçluyu bulmak için
Polisi savcısı sorgular
Yaşayan her aklıselim de
Yaşanmışlıkları sorgular
Bende yaşamımı sorguladım
Beynimi acımadan oydular
Tüm acıları içine koydular
Ondandır ki bedenimde değil
Beynimdededir dinmeyen sızı
Beynime hasreti sapladılar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!