Seni ben doğup büyüdüğüm
Harput'ta, Elazığ da tanıdım
İlk seni tanıdığımdan mıdır bilmem
Fesleğenden çok seni
Yani seni
Mor renkli Reyhanı severim
Şafağında uyanmak vardır ya
Uyanmak yepyeni bir yüzyıla
Karanlık yüzleri hiç olmayan
Çağdaş düşüncelerin kolgezdiği
Işıklar saçan aydınlık bir yüzyıla
Sen hiç bırakma ey insan oğlu
Bilimin gösterdiği doğru yolu
Bozma şu doğanın dengesini
Çıkar için yıkma sağı solu
Sonra kalmaz bir kurtuluş yolu
Bendeki bu garip gönül
Sevgini kazanmak için
Yüce dağların doruklarına
Tırmananların zorluğunu duyar
Tarifsiz bir biçimde çarpar
Benden sana sana söz olsun
Bedenimde bu can oldukça
Bu Gönül,dilim konuştukça
İki göz ışığı gördükçe
Sinemde bu yürek attıkça
Geçmişinde geleceğinde
Aynı renkleri taşıyoruz
Örneğin ikimizde maviyiz
Sen sonsuz gökyüzünde
Ben okyanus ve denizlerde
Uzağız biribirimize ama
Benden yükselen su buharı
Aşkı yaşamak seninle güzel
O sevgiyi tatmak bile
Gülmek seninle güzel
Arada bir ağlamak bile
Baharlar seninle güzel
Peşlerinde yaz ve kış olsa bile
Bir süre ona kendimi
Kendimi anlatmaya çalıştım
Karşılığını bulamayınca
Bir süre sonra
Anlatma isteğim azaldı azaldı
Sonuçta bende sustum.
Ağlatma seni seven gönülü ey sevgili
Seven gönülün sevdiği ile derdi mi olur
Sevgi ancak gönüllerde mecrahını bulur
Sevgiyi tanımış gönülün hesabımı olur
Sayılı günimiş şu dünyanın da sefası
Sahi Sevgi neydi
Sevgi hem alınan
Hem verilen bir duygudur
Sevgi gönülden gönüle akmaktır
Karşısındaki kişinin
Göz hizasına inip
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!