Güneşim
Masmavi gökyüzüm
İki sevgilim
İki aşkım
Yıkın duvarlarımı
Size kavuşmak istiyorum// Hüseyin Gezer
Barış suyu
Barış çiçeğini açtırır yüreğinde
Çiçek aç gülüşlerinle güneşe
Umut türküleriyle
Umut yükle yüreğindeki aşka
Savaş çığırtkanı kavgacının kötülüklerini
Besliyor iç korkuları
***
Çirkeflikler huzursuzluklar yıkımlar
Nehir olmuş akıyor ölümlerle acılarla
Yaşamlara gözyaşlarına
HAKLI HAKKINI ALSIN
Kardeşlik ışığı üretsin beynimiz
Hakkı gözetelim
İnsanda bitkide hayvanda
Yolda oturakta sokakta
Çöpte havada suda dağda
DİREN GÜNEŞ DOĞACAK HERKESE
Söndürmeye çalışıyoruz
Yağmur olmuş gözyaşlarımızla
Yüreklerimizdeki yangınları
Nehirler gibi akıyor acılarımız
Acılarımızı bayrak yaptık yüreğimize
8 Kasım günü sabah erkenden kalkıp, her zamanki gibi işime gitmek için evden çıktım. Motorsikletimi çalıştırdım, binip çarşıya indim.
Maaşımı yeni almıştım. Çorba içmek için motorsikletimi belediyenin önüne çektim ve üstünü brandayla örttüm. Bizim şirkette çalışan arkadaşlarla günaydınlaştık!
Bekir Usta'nın lokantasına gittim. Bir tane paça çorbası getirmesini istedim. Muhabbet etmeye başladık... O esnada Umut Ağabey ve İmdat Dayı geldi. Onlarla beraber çorba içtik! İmdat Dayı benim çorba paramı vermek istedi.
-Ben önceden verdim. Diye söyledim. Beraberce muhabbet ettik! Lokantadan çıktık dışarı, hava hafiften yağmurluydu...Aşağıdan gelen bir köpek dikkatimi çekti. Boynunda sıkıca bağlı bir ip vardı, yaralı! İmdat Dayıdan bıçağı istedim. İpi keserek çıkardım.
Nüfer Dayının orya giderek birer ikişer bardak çay içtik. Ben sendikaya gittim. Umut Ağabeyde kazan dairesine gitti. Sendikada toplandık. Hava yağmurlu olduğu için çalışmayacaktık! Nursal Ağabey, bana seslenerek:
-Deniz! Dün çalıştığımız yere git, malzemeyi getir. Bu gün sana tatil!
İstemiyorum resimlere bakmak
Geriye gidiştir anıların içinde
O en içli bir cümledir
Romanın satırları arasında saklı olan
Öldürülmesin umutlarımız
Umut ışıklarımız yıksın
Umutlarımıza örülen duvarları
Yıkalım barış kardeşlik güneşinde
Güzel günlerimizi karartan karanlıkları
EY ASALAK
Ey asalak bir kazmada sen salla toprağa
Bir kilo soğan bir avuçta arpa ek tarlaya
Bir lokma arpa ekmeği bir salkım üzüm sun
Kendi emeğinden yaşamlara// Hüseyin Gezer
Hüzünlenirim yaşamlara
Duygulanırım
Yüreklere işleyen dizeler
Besler ruhumu



-
Ali Onurşan
Tüm YorumlarHüs eyin Gezer,KKÖO'unda bizim ağabeyimizdi. Bir acayip gomünistdi. Namaz kılan beni yoldan çıkardı ki bir daha eski yolumu bulamadım :)
Güzel insandı. İlk ona küfretmiştim beni yoldan çıkarmak isterken hem de ne küfür :)