Yine dağlara kar yağdı
Saçlarıma düşen aklar gibi
Buz kesti ortalık biranda
Dondum iliklerime kadar
Ellerim dondu kulaklarım dondu ben dondum
Yine dağlara kar yağdı
Bu akşam seni düşündüm
Gökyüzündeki mehtaba bakarak
Yıldızları sayarak seni düşündüm
Seni düşündüm bu akşam yine
Bir gemimiz olsaydı açılsaydık denizlere
Bir uçağım olsaydı uçsaydık sonsuzluğa
Ayrıldım yarimden gurbete doğru
Yol bulamadım yol bulamadım
Gurbet ellerinde tutunmak için
Dal bulamadım dal bulamadım
Dertlerim deryadan taştı gidiyor
Dağlarından karlar eksilmez senin.
Sis çöküp kaybolma sen kırklar dağı.
Ardıçlar ve çamlar boynunu süsler,
Buz kesip üşüme sen kırklar dağı.
Buz gibidir suyun yaylan serindir.
Bilmem neden gözleri dolmuştu
Ağlıyordu garibim
Yanaklarına doğru süzülüyordu göz yaşı
İçini çekti sessizce
Ard arda aldı birkaç nefes
Bir iç daha ardından
Bir buğday tanesi düşer toprağa
Ve birden soğuk rüzgar eser
Toz toprak içinde kalmıştır doğa
Birde bakarsın ki başlamış yağmur
Yağmur toprağa toprak çamura karışır
Bir bereket yumağıdır o an
Ellerine verdiğim bir demet çiçek
Soldu mu acaba can siyah saçlım
Kara gözlerinden yaş damla, damla
Aktı mı bir tanem gül siyah saçlım
Şu dünya fanidir eğlenmene bak
Bir kaldırım taşlarına bakarım
Bir trafik lambasına
Birde gelip geçen araçlara
Sevda yelleri eser yüreğimde
Bir gülerim bir gülümserim birde
Köşe başlarına bakarım
Hayatın çok acı bir şaka anlayışı var
Ümide kapılıp beklediğin an
Birden ellerin bomboş kalırsın
Bir sevgili ardından bakıp da
Ancak gözlerinde bir damla yaşla kalırsın
Seni seviyorum demek gelir içinden
Kalbimdeki şu yaraya
Sür merhemi hekimbaşı
Gözlerimden akan yaşa
Bul çareyi hekimbaşı
Hayali karşımda durdu




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!