Yok mîrim!
Duyan, bilen, gören var,
Müştekî olmasa da mağdûr,
Allah, temyîzi nâ-mümkün
Kamu Davâsı açar!
Analar gız besliyor vermiyor sevdiğine
Bir Halk Türküsünden
Ve artık türkülerin samimiyeti
Edebiyatın ebediyeti
Aşkın masûmiyeti
dünya kötü
vakit dar
sanat güzel
düşün var
her kuram kendi bacağından
anlamla uğraşmayın
O belde...
Hangi bir kıta-i muhayyelde
Hangi bir nehr-i dûr ile mahdûd
Bir yalan yer midir veya mevcûd
Fakat bulunmayacak bir melaz-ı hülyâ mı?
Bir başka sahifesi hayât-ı keşmekeşin
Açıldı önümde bir memdûd râh
Serâpâ cidâli üstümde bilinmezin
Hekes kıyâm üzere bir benim gümrâh!
Eyitişim benâm bir şiirinin son dizesinde
Yine kündeye getirip Canım Türkçeyi
O... iflah olmaz sosyalist
O... gölgesine muhalif
O... Şâir Eşrefin Datça Şubesi
O... kadehlerden akan Sait Faik
Efsunlu nârin eller aklıma yuva kuran
Buluttan yağar gibi o elde billur zarlar
Rûhuma tekrar açın kapısını vuslatın
Umudun toprağına yağmadan siyah karlar
Şimdiki nesil ne kadar da mahrûm
Meselâ
Fotoshopa ihtiyaç duymadan
sahip oldukları siyah beyaz resimleri bile yok...
Ne dut ağacından sopaları oldu
Süheylâ!
Gözleri şehlâ,
Tanrılardan ateş çalar gibi baktım kaçamak...
Pek mağrur, pek şûh, pek asil evvelâ
Gözlerimin telâşının farkında
" Yıkılubtur bu cihân sanma ki bizde düzele "
" Devleti çarh-ı denî kamu verdi mübtezele "
" Ebvâb-ı saâdette gezen şimdi hep hazele "
" İşimiz kaldı hemân merhamet-i lem-yezel'e "
Sultan III. Mustafa




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!