Hâlâ tarafiyyet, hasabiyyet, nesebiyyet
Hâlâ bu senindir bu benim kısmet-i cârî
Hâlâ gazab altında hakikatle hamiyyet
Hep dünkü terennüm sayıdan saygıdan ârî
Son nağmesi yalnız: Yaşasın Sevgili Millet!
Tevfik Fikret
Fâtih - Molla Fenârî Câmiînin lahûtî iklimine ithâf olundu
İstanbulda bahar, tam üç ay Mayıs kokar
İstanbulda Mayıs, fetihe kucak açar
İstanbulda fetih, medeniyeti saklar
İstanbulda medeniyet, iç içe kucak kucağa
yalnızlık eski bir ezber / mutsuzluk alışkanlık
Bu kaçıncı bahar yalnız
Kaçıncı elleri boş Nisan
Hani filozof olurdu insan
Yahut dipnot düşerdi Doğan Hızlan
Kara bulut olur göğe ağarsın
Sular seller olur yere yağarsın
O yar senin değil neye ağlarsın
Ben senin kahrını çekemem gönül
Karacoğlan
Serin bir gölgelik lütuf yârenim genç bir çınar
Teşrine yakın sarı, boz bulanık yaprağı
Çaprazımda Topkapı, vakitsiz esmerleşmiş
Farz et yağmura gebe Sarayburnu toprağı.
Haliç, bir başka mavi; şahsına münhasır deryâ,
Şimdi mavi gözlerinde tulû eden o güneş
Yurdumun âfâkında müebbet bir rahmettir
Söndürmek kâbil midir o pür-emel şûleyi
Zannımca seni sevmek Türklüğe ibâdettir!
Onca mahbûb halk edip âleme fenâ dimek
Gülşen içre bülbüle "bu ne feryâd? " demektir
Âşık-ı hûb-peresti mahbûbdan men eylemek
Hatûn tatlîk ettirip "hani ahfâd? " demektir
Sanma ki Harâbî sen şâd ü handân olasın
Ehl-i hâlin meâli yâd ü berbâd demektir.
Hüseyin Bülentim çekerim zârın
Hani nerde mülküm yalan pazarın
Kürek aldım yapmak için mezarın
Kazamadım kazılmıyor Mihriban
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!