Karanlık bir geceydi,
yağmurun birden bastırdığı.
besbelli onun gecesiydi,
üzerine kasvet smokinini giymiş,
hüzün galasina davetini almış,
afili bir caka içinde,
çekip gitmişsin yine,
kimselere haber vermeden.
ne bileyim bir kuru veda
yada allahaısmarladık bile demeden,
başına buyruk,
hoyratcana ve umursamazca...
Dışarısı çok soğuk,
Üşüyorum,ellerim ceplerimde
Özledim seni,tütüyorsun gözlerimde,
İnan hep sen varsın,
Gündüzüm de ve gecem de.
doğdum bebek oldum,
bebektim çocuk oldum,
çocuktum genç oldum,
gençtim büyük oldum,
büyüktüm adam oldum,
oldum,doldum,taştım,
Yağmurlu bir Aydın akşamı,
Ihlamur kokuları ,
Leylak kokusuna karışırken,
Ve dinlene dinlene dinlerken,
Islıklarım ile kederden keyfe yol alırken
Zikrimdin sen.
Bana ne insanlardan,
Onlar benim umrumda değildi.
Memleketim canım benim
Burcu burcu kokan havasıyla
Tarlamızda sıra sıra,
Bostanlar,buğday ve arpa
Düşmü yoksa gerçek mi?
gerçek olsun diye dua ediyorum
ulu Tanrı’ya gündüz ve gece...
umut ve mutluluk bana da uğruyor
arasıra ve nadir de olsa
Yine bir karamsarlık içimi kaplıyordu,
Güneş gökyüzünde pırıl pırıl ama
herkesin güneşi varken benim ki yoktu,
tam bir klaos tam bir muamma
abartmıyorum belki de kıyamet kopuyordu,
çünkü onlar,canlarım çok uzaklara gidiyordu.
Daha dün gibi hatırlıyorum hala,
Mevsim yaz,sıcak bir ağustos ayının altısı.
İstemeyerekde olsa bulunamamış,yanında olamamış,
Her baba gibi hemen seni ellerimde bulamamıştım.
Çünkü çok ama çok uzaktaydınız,
Herkes konuşuyor ama herkes,
Konuşmak mı? Susuyorum.
Sanat işi konuşmak,
Acemiler arasındayım, sıramı savıyorum.
Çok düşünüp az konuşmak sanat,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!