Sana mı kaldı,
el alemin savaşı ve barışı
uç özgürce,
ağrıtma başını.
sembol olmak mı?
Ey benim çok sevdiğim sevgilim,
sen bakma benim,
yüreğmde ki gel gitlerime,
sen bakma hırçınlığıma,
ne yaptığmı bilmeden saçmalamama...
Dışarısı çok soğuk,
üşüyorum,ellerim ceplerimde
özledim seni,tütüyorsun gözlerimde,
İnan hep sen varsın,
gündüzüm de ve gecem de.
Sizden hiç kurtuluşum yok mu benim,
yeter artık geceler.
nedir sizin elinizden çektigim.
hüzünlü ve yaşlı hecelerim.
böyle geçiyor benim gecelerim,
Karamsarlık!
Yine bir karamsarlık içimi kaplıyordu,
Güneş gökyüzünde pırıl pırıl ama
Herkesin güneşi varken benim ki yoktu,
Tam bir klaos tam bir muamma
Abartmıyorum belki de kıyamet kopuyordu,
Bir tuhaf durumdayım
ben bu günlerde
ne olduğunu anlamadan
birdenbire
aldı bir düşünce
alışamadım
Bir viraneyi andırıyordu
çocuklugumun geçtiği sokaklar.
sıkıntıların kol gezdiği yıllar,
insanların ekmek davası peşinde koştuğu,
karaoğlanın beş parmak dağları’nın zirvesinden
nazlı bir sevgilinin koluna girer gibi
Dünyaya bakın hele
İnsanlara bakın hele
Kan,savaş ve göz yaşı
Birbirlerini yiyorlar büyük bir istekle
İnsan insanı katlediyor büyük bir sevinçle
Heyelan değil kopan artık zelzele
Sıcak bir ağustos akşamı,
Salı olmalı günlerden.
Gece olmuş,hüzündeyim,kederdeyim.
Elimde kalem,kağıt
Bu satırları sana yazmak,
Ne demektir rezil?
Sözlük anlamını hiç düşündünüz mü?
Düşünelim o zaman,
Gelin sözlüğe beraber bakalım;
‘’Namus,şeref ve gurur’u olmayan,
Yarardan çok zararı olan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!