Hadi şimdi yumrukla duvarları,
Kır, parçala eşyaları.
Demiştim sana:
“Gidersem dönmem, gönderme beni.”
Şimdi hem gönderen sensin,
Hem de acıyan sen.
Unutma, bende bir insanım.
Benim de bir ruhum var,
Benim de bir gururum var.
Sanma ki seviyorum diye
“Gel” deyince sana koşacak ayaklarım.
Sanma ki yüreğim
Her şeyi unutup yeniden başlayacak.
Söyle, ayaz yarim söyle...
Aralıkta içimi ısıtacak mı sandın sözlerin?
Ben yokluğunun ayazında üşüyorum.
İnsan hiç yazın üşür mü?
Üşürmüş…
İçimde ucu açık, öyle çok küfür var ki,
Dudaklarımı günaha bulamaya değer misin,
Bilmiyorum.
Sana aşkı yanlış öğretmişler.
Çünkü aşk, bir kere niyet edilince
Bakmaz sağa sola.
Ama senin gözlerin dört bir yanda,
Senin yüreğin bir tek beni görmüyor,
Senin kulakların bir tek beni duymuyor.
Dün “Bu aşk için çırpınıyorum” dedin.
Ama çırpınışın başkalarının kollarında,
Başka yolların kenarında.
Buna çırpınmak mı diyorsun?
Oysa aşk, son nefesinde bile
Onun adını anmaktır.
Sana aşkı tersinden öğretmişler.
“Git, seviyorsa geri gelir” demişler.
Oysa yıkılsa dağlar,
Yalan olsa tüm sevdalar,
Bir bir karşıma dikilse bütün sevdalılar,
Leyla mezarından çıkıp gelse,
Melekler göklerden inse...
Sen bittin bende.
Artık unutulmaya yüz tutmuş bir mazisin.
Ve ben geçmişimi,
Sigarayı küllüğe bırakır gibi bırakıyorum.
Hükümsüzdür sevgim.
Şimdi istediğin yere git.
Ne umurumdasın ne yüreğimde.
Sadece aklıma geldikçe kanatan bir anısın.
Ve geçmişimin duvarlarına asılı kalacaksın.
Git şimdi!
Karakterli gösterdiğin bedenini çek yüreğimin kapısından.
İçeride sana ait bir “ben” yok artık.
Çek ellerini…
Ve defol git hayatımdan.
24.08.2025 09:52
Kayıt Tarihi : 24.8.2025 09:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!