1. BÖLÜM: ZALİM KIRAL
Çok eski zamanlarda zalim bir Kıral varmış
Hem yalancı, hayırsız, hem de çok hilekârmış.
Yandaşların ağzına bir parmak bal çalarmış
Ülke kaynaklarını yabancıya satarmış.
Ülkemiz çok büyüdü diye atıp tutarmış
Kimisi nefret eder, kimi ona taparmış.
Oysa yaptıklarının hepsi de ayan-beyan
Akıl erdiremezmiş ne okuyan, ne duyan.
Her haltı işlese de dinde yeri olmayan
Bir bildiği var dermiş onu Müslüman sayan.
Çok dindar geçinirmiş Allah-Kitap diyerek
Yandaşlar alkışlarmış bazıları ürkerek.
Sevenler lüks içinde, sevmeyen zehir, zindan
İşte bu yüzden ülke bölünmüş tam ortadan.
Höpbattı bunu duymuş Kaf Dağı’nın ardında
Bu Kıral’dan söz açmış Gülizar’ın yanında.
Höpbattı Gülizar’a: Bir yolunu bulmalı
Halkın huzuru için bu Kıral devrilmeli.
Demiş ama bu işe karşı çıkmış Gülizar
Seni ya öldürürler, ya zindana atarlar.
Ankara, 05.01.2020
…
2. BÖLÜM: KIRAL’IN ÂDETİ
Höpbattı: Kıral’ın bir âdeti vardır, demiş
Sakince Gülizar’a anlatıp izah etmiş.
Bu Kıral çok heybetli, iki metreyi aşkın
Her öğün bir kuzu yer, bakarlar ona şaşkın.
Kıral her hafta sonu Tokat Günü yaparmış
Kendini devirecek bir yiğidi ararmış.
Dünyanın her yerinden en büyük güreşçiler
Bu Kıral’ı tokatla yere serememişler.
İkinci tokadı da Kıral kendi atarmış
En güçlü pehlivanlar yere yapışıp kalmış.
Yerinden kalkamayıp bazıları can vermiş
Zalim Kıral onlara kahkahayla gülermiş.
Hafta sonu gelince kaşınırmış avucu
Halka büyük söz vermiş bu özgüven sonucu:
Kim beni devirirse Kırallıktan inerim
Memleketi terk edip başka yere giderim.
Bu Kıralı tokatla yere devirmek gerek
Bende cüsse yok ama var mangal gibi yürek.
Gülizar da şaşırmış: Sen çok kibar birisin
Kıral’ı bir tokatla nasıl devireceksin?
Ankara, 06.01.2020
…
3. BÖLÜM: GÜLİZAR’IN BABASI
Şimdiye dek kimseye fiske bile vurmadım
Herkese değer verip hiç kimseyi kırmadım.
Ama zalimlerin de elbet sonu olmalı
Bu Kıral bir tokatla yerlere yapışmalı.
O ülkenin halkı da artık mutlu olmalı
Barış ve esenlikle, huzurla yaşamalı.
Gülizar: Tamam demiş, bir bilene soralım
Bu iş nasıl olacak, gidip akıl alalım.
Gülizar’ın babası Kıral’a anlatmışlar
Babası tamam demiş, buna çok şaşırmışlar.
Ancak önce güzel bir eğitim görmen lazım
Bu Kıral’ın yüzüne çok güçlü vurman lazım.
Öyle bir tokat vur ki dillere destan olsun
Halkı aç ve çıplaktır, sana minnettar kalsın.
Kaf Dağı’nın ardında bir öğretmenim vardır.
Ondan ders almaz isen inan işin çok zordur.
Kıral bir mektup yazmış tokat öğretmenine
Mektubu hemen vermiş Höpbattı’nın eline.
Höpbattı çok sevinmiş, uyanmış sabah erken
Gülizar’ı da görüp vedalaşmış giderken.
Ankara, 07.01.2020
…
4. BÖLÜM: TOKAT ÖĞRETMENİ
Höpbattı çıkmış yola türküler söyleyerek
Yorulup acıktığı yerde mola vererek.
Nice zamandan sonra Kaf Dağı’na ulaşmış
Tokat öğretmenine ertesi günü varmış.
Öğretmene demiş ki: Beni Kıral gönderdi
Saraydan ayrılırken bana bir mektup verdi.
Diye bir selam verip mektubunu uzatmış
Öğretmen de hoş geldin deyip mektubu almış.
Hemen açıp okumuş Kıralının emrini
Saygı ile göstermiş Höpbattı’ya yerini.
O akşam sohbet edip güzel yemek yemişler
Karanlık basınca da odaya çekilmişler.
Höpbattı çok acıkmış yemiş reçelden, baldan
Ama hiç bahsetmemiş ona zalim Kıral’dan.
Ertesi gün başlamış tokat dersi almaya
Öğretmeni götürmüş Höpbattı’yı ormana.
Bir ağacı göstermiş, demiş: Önce selam dur
Sonra da tüm gücünle acımadan ona vur.
Peki demiş Höpbattı, ağacı selamlamış
Ağaç da eğilerek bu selamını almış.
Ankara, 08.01.2020
…
5. BÖLÜM: TOKATÇI AĞACI
Tokatçı ağacıymış ağacın diğer adı
İlk tokadı yiyince hemen basmış feryadı.
Yediği ilk tokattan Höpbattı yere yatmış
Şaşkınlıktan az daha küçük dilini yutmuş.
Yerden kalkıp davranmış bir karşılık vermeye
Başlamış tüm gücüyle bu ağaca vurmaya.
Vurduğu tokatlardan sallanırmış dalları
Dökülüp yere inmiş ağacın kabukları.
Ama her seferinde karşılık verir imiş
Tokatları yedikçe hiddetle vurur imiş.
Her tarafı ağrımış omuzları, belleri
Akşam olunca şişmiş, kanamış hep elleri.
Sonunda selam vermiş Tokatçı ağacına
Akşam üzeri dönmüş öğretmenin yanına.
Belli etmemek için yarasının izini
Çeşmeden akan suyla hemen silmiş yüzünü.
Öğretmeni mutfakta yemek yapmakta imiş
Yemeğin kokusuyla açlığını hissetmiş.
Hazırlamış sofrayı yıkayıp ellerini
Yine birlikte yemiş iştahla yemeğini.
Ankara, 09.01.2020
...
6. BÖLÜM: ÖĞRETMENE ELVEDA
Gece olunca yine yıkamış ellerini
Sabaha kadar yatmış, kırpmamış gözlerini.
Sağa sola dönerek uyumamış acıdan
Bahçeye çıkıp durmuş sıkıntıdan, sancıdan.
Tam bir hafta boyunca tokatlamış ağacı
Artık hissetmez olmuş ne yorgunluk, ne acı.
Elleri nasır tutmuş, şişmiş tüm parmakları
Yerlerinden sökülmüş adeta tırnakları.
Öğretmen tamam demiş, şimdi derse hazırsın
Çektiğin ızdıraba daha çok dayanırsın.
Üç dersimiz daha var, öğreneceksen sabret
Tokat için gerekli kuvvet, hız ve isabet.
Eğer biri olmazsa tokat yerini bulmaz
Bunları öğrenirsen senden güçlüsü olmaz.
Höpbattı dersler için üç hafta daha kalmış
En sonunda öğretmen onu sınava almış.
Höpbattı başarıyla vermiş bu sınavı da
Elini öpüp demiş öğretmene elveda.
Gitmeden öğretmeni bir şey daha söylemiş
Hiddetlenirsen tokat çok güçlü olur demiş.
Ankara, 09.01.2020
(Devam edecek)
Yılmaz Örmeci
Kayıt Tarihi : 5.1.2020 16:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
SUNUŞ: Özgün Türk masal karakterleri yanında çocuksu bir anlatımla kaleme aldığım, “Türk Masal Literatürü”ne geçmesini ve çocuklarımızın çokça okumasını beklediğim, Keloğlan yerine “Höpbattı” adlı özgün karakterin kahramanı olduğu “HÖPBATTI VE ZALİM KIRAL” adındaki Masal/Şiiri yazmaya devam ediyorum. İlk yazdığım Höpbattı ve Gülizar kadar güzel olacağını, beğenilip çok okunacağını ümit ediyorum. İlk bölümünü saygılarımla beğeninize sunuyorum. Ankara, 05.01.2020 Yılmaz ÖRMECİ
Akıcı üslüp ve şiir dili.
Tebrikler şair
TÜM YORUMLAR (1)