Hocalı Soykırımı Şiiri - Dursun Yelken

Dursun Yelken
138

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Hocalı Soykırımı

Doksan iki senesi, Şubat'ın ayazında;
Soyumun mazlumları sırtlanların ağzında.

Deliğine sığmayan, yılan yerde süründü;
Şehitlerin diyarı Karabağ’a yürüdü.

O topraklar üstünde Revan Hanlığı vardı.
Bırakın Karabağ'ı Erivan kimin yurdu?

Bu da ayrı mesele; hayali bile yasak.
Gelelim Hocalı’ya: Üzerinde bir dursak.

Önce bir yılan gibi Türk yurduna yerleşti;
Yılanlar büyüdükçe ihanette birleşti.

Moskofun yalı ile sürdürüyor varını;
Adım adım yutuyor şehitler diyarını.

Yamyamdan daha beter, canavarlık kanında;
Leş avcısı sırtlanlar masum kalır yanında.

Kuduz köpekler gibi, kudurdukça kudurdu;
Bebekleri kızartıp, köpeğine yedirdi.

Şu birkaç mısra ile gerçeği tanıtmaya,
Lügatte kelime yok vahşeti anlatmaya.

İnsanlıktan çok uzak ermeni köpekleri.
Bilmem nasıl anlatsam, yakılan bebekleri.

Hangini anlatayım, ah nasıl acılar var;
Irzlarına geçilen hamile bacılar var.

Derileri yüzülen o körpecik yavrular
Yarın mahşer gününde onlar bizi sorgular.

Bilir misin ey dünya, neresidir Hocalı?
Türklerin kırıldığı, yarasıdır Hocalı.

Ey dünya! Çağdaş dünya! Gözün kör mü gör meni!
Soyumu yok ediyor, moskof iti ermeni!

Yaraları kanıyor, canım içre özge can.
Yalnızlığa itildi can gardaş Azerbaycan.

Âcizane bu destan şehitlerin yâdıdır.
Hocalı tüm dünyada soykırımın adıdır.

Anıtlar da, anmak da mutlaka güzel ama;
Ordunun yürüyüşü giriyor hep rüyama.

Mazlumoğlu, hürmetler şehitlerin büstüne;
Şafak vakti varalım, ehl-i salip üstüne.

Dursun Yelken
Kayıt Tarihi : 16.9.2025 20:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!