Sarnıcına düştüm ilhamının izini sürerek
Yazmalıyım şiirini resmetmeliyim
Ne olur anlat şairane... tüm dua dileklerini dök
Fırınlanmış sözcüklerin alevi yakarışın arzusu közü gibi
Hissetmeliyim yangını.
Taçsız güzelliğin müebbet yemiş
Asmış darağacına elbisesini
Ödenemez ağır bedel... Göz kamaştırıyor.
Garip kalmış duyguların zaman aralığı
Ağlarını örmüş boşluğun
Rızasında mürekkep koyusu
Döküleyim sunaklarına.
‘’Sen ki ey güzeller perisi meleğim’’
İlhamların ateşini yak fırlat!
Ozanına has hünerin şanında yanayım
Vurulayım gözlerinden.
Kopmuş kasırgaların ilmeğinde yüreğim
Ey dinmeyen ilhamlı fırtına!
Boyun bükmüş zarifliğinden kırılmış
Özü yaslı darağacım
Urganı yanık…
Yaralı toprağım.
Ne gam…
Söndürülmüş yıldızlar boğulmuş gece
Ağıtların ıslak mendili uzayan zılgıtlar
Çağın ölümcül hastalığı mıdır?
Dâhiyane yılgınlıklar.
Güneş aşkla doğmuyor
Utancıyla kızaracak masumluklara
Ölmüyor geberircesine asılmıyor!
Hilalinden ay.
Kayıt Tarihi : 29.9.2025 11:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!