Hikmet Aslan Şiirleri - Şair Hikmet Aslan

Muhabbet

Muhabbet; gah bal dudaklı bir dilber,
Tatmadan tadını anlayamazsın,
Bu adama ne adlar eder ezber,
Anmadan adını anlayamazsın.

Hoş geldin safa geldin
Merhaba... merhaba.
Dur, sarılayım bir daha,
Seni göğsüme bassam,
Göğsümde izin kalır.
Kalsın, belki çıkmam sabaha,

Sen benim akşam güneşim
Gün batmadan sen doğarsın,
Gurubdaki can yoldaşım,
Yalnızlığı sen boğarsın.

Keklik gibi sekişinle,

Duruşun Aslanın tuzak kuruşu,
Avını gözleyen avcı gibisin.
Yüzünde maske var, başında puşu,
Her geleni kovan hancı gibisin.

Gözlerin çok derin taaa içten bakar,

Ben soğuktan üşürken, sevdiğim yalnızlıktan,
Gelemez beklediğim, dünya kefen giyindi.

Uzaklarda bir nisa, yüreği hüzün dolu,
Derdi dünyayı yakar, kederi bana sindi.

Yıllardır kaybetmiştim, sanki yeniden buldum
Gönlüme Güneş doğdu bakarken gözlerine.
Sen yokken pazarlarda beş para etmez puldum,
Hamdım, piştim, eridim kaynadım közlerine.

Hedef bilmez başıboş bir serseri mermiydim,

En özel tarafın isminde saklı, Hurinin varlığı cisminde saklı, Beni sana çeken çılgın caziben, Söyle senin hangi kısmında saklı. Sana özgü tebessümün, gülüşün, Bahar olur güz gününde gelişin, Niye böyle meşgul edersin beni, Her gece rüyamda söyle ne işin. Bir güvercin ürkekligi var sende, Her halin muhteşem küssen, sevsende, Neyi nere koysam, nasıl anlatsam, Sen mi hep bendesin, ben miyim sende. Esaret mı, aşk mı tutku mu nesin, Dört yandan geliyor kokun ve sesin, İçmeden sarhoşum, fevrim döndü bak, Aşığım, vurğunum bu defa kesin. İçimde sabahsın vakit şafaktır, Gözlerin kurulmuş puslu tuzaktır, Bilmesin kimseler, nazar değmesin, Kurşun döktür Ya da bir boncuk taktır, 19:23 26.11.2011 Doktorlar sitesi/ Gaziantep

Neden kara giyinmişsin,
Söyle yoksa yasta mısın?
Gözlerinde buruk sevinç,
Yüreğinden hasta mısın?

Fazlalığın yalnız belden,

Aşkına mevlanayım,
Sana fır dönüyorum.
Güneşte pervaneyim,
Zuhalde yanıyorum.

Dilde Mevlana sözü,

“Yine hicran bulutlarını taç edilmişsin başına...”
demiş kardeşim..........

Öyle ya... sen olsaydın benim yerimde
Gözlerine kara, kara bulutlar çökmez miydi
Yanarken gönlümde alev, alev bir ateş