Maddiyata yol eder insanlık damarını,
Üç günlük çıkarına kul eder tüm varını,
Aklınca bu hayatı kâr sanan o ahmağın,
Bir bir elleri çeker gönlünün zararını.
Aşkımıza kara bulut çöküyor,
Gönül yağmurları kar olmadan gel.
Fırtınalar umutları yıkıyor,
Hayaller sahipsiz savrulmadan gel.
Hatıralar hicranını dökerken,
Üzsem de, üzülsem de can evimde sen varsın.
Yaşadığım her mevsim içimdeki baharsın.
Bir bilsen nasıl sevdim seni gönlümün kızı,
Mutluluk sarayıma aşkınla taht kurarsın.
Mümkün olsa da eğer görsen gönül hanemi,
Her sene baharda çiçek açardı
Dallarına talan olmuş bu sene.
Yel değince burcu burcu kokardı
Yaprak bile açmaz olmuş bu sene.
Yorgunlar altını mekân tutardı.
Beş yılın sonu geldi, gel oylum yar oy getir,
Sıkı tut kaçmasınlar, arabana koy getir,
Eski taktiklerinle korkutup ürkütmeden,
Yeni yöntemlerinle gözlerini oy getir.
Bizim elde Mart yağmuru yağarken,
Değişir bir anda nazı torağın.
Garbi yeli ılık ılık değerken,
Çözülür ovada buzu toprağın.
Açılınca düz ovanın sinesi,
Tok karnına dokuz ekmek yiyerek,
Daha da az oldu derdi rahmetli.
Bir de dışarıda haram diyerek,
İçeride tüstüm yerdi rahmetli.
Söz olarak tükürdüğün yalardı.
Haksızlığın hüküm sürdüğü yerde;
Saygı, sevgi, medeniyet kör olur.
Hükmedenler yanmışa kar bilir de,
Kör adalet alev alev kor olur.
Öyle bir görüntün var ki; her tezeğe suret olur,
Yalakalık, pisboğazlık sende hep maharet olur,
Uz durup berk götürüşün tıpatıp benziyor ama
Sana “Tombustan”* diyemem, böceğe hakaret olur.
* Tombustan: Yöresel olarak bok böceğine verilen isim.
Her kime yakın olsa bu bir ipsiz dediler.
Gören kızlar ardından ayyyy çok tipsiz dediler.
Suratsız piyangodan milyonları vurunca,
Sevgimizi bilmiyor, O bir kalpsiz dediler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!