Kırma incinen kalpleri viran etme gönülleri
Hakikatten uzaklaşıp unuttuğun ölümü
Zevki sefaya dalıp harama uzattığın elleri
Mevt olup Mevla’ya döneceğini unutma sakın
İçindeki şeytana uyup yeme yetimin hakkını
Yanıyorum! sana yandığım günlere,
Yanıyorum! senle kurduğum düşlere,
Taşa yansaydım sana yandığım kadar,
Yana yana taş bile dönerdi küllere.
Senin yaptıkların çok ayıptır ayıp,
En güzeli sensin bu alemin
Muz kadar tatlı dudakların
İnce ve narin parmakların
Nar gibi güzel yanakların
Eritti beni masum bakışların
Hani, ortaktı sözlerimiz
Hatırlıyorduk onları hüzünlü bakışlarda
Bazen, isyan edercesine söylüyorduk istemeden
Aynı dili heceleyen iki vahşi papağan olduk
Farklı duygu seline kapılmış kurbağa gibi
Titreyen sesimle başlarım söze
Ağlamaklı buğu çökünce göze
Tatlı bir tebessüm gelirde yüze
Düşer dudağa tek tek nağmeler
Kağıdı kalemi alırlar eline
Canımdan çok sevdim seni
Aşkı mecnuna döndürdün beni
Ne kadar çok üzülsemde
Tüm oyunları oynasanda
Üzüp cefa çektirsende
Razıyım ben her derde
Ey Hayat.. gitme böyle vafasızca
Senin duygularınla yaşayamam ben
Bitsin artık içindeki fırtınalar
Ben, geldiğim yere döneceğim bir gün
Bakınca dolu gözlerine
Fırtınalı bir havada sığınacak bir yer ararken limandan
Görüverdim senin sıcak kucağını dalıverdim bir anda
Gayet iyi gidiyorken bekleyiş, acayip bir hal aldı bu iş
Patladı birden bomba.. neler oluyor demeye kalmadan
Yüreğimdeki sızının acısıyla düşüvermişim sokaklara
Bir gül gibi kokardın
Acılı yüreğimi yakardın
Pencere arkalarından
Gizli gizli bakardın.
Güneş gibi doğdun birden
Seninle Görüştüğümüz İlk An Varya;
Yeniden Ümitlerimin Yeşerdiği Andı.
Kaybolan Yıllarımın Geriye Döndüğü,
O An: Çektiğim Acıların Bittiği Andı.
Sen... Yeniden Beni Hayata Döndürmüştün.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!