Hicret Şiiri - Ali Kılıç Kakiz

Ali Kılıç Kakiz
277

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Hicret

Yukardan aşağıdan cem olup, koşuşarak geldiler.
Dinlemeye koyuldular, önce tasdik sonra ret ettiler.

Kasıp kavuran kinle sataştı Rasûl’e, safa tepesinde.
Öylesine bir kul, yüzünü ekşitti vahiy gölgesinde.

Karanlığa çakılan inkarçılar kalkamazsın çöksün.
Rasüle dikenli çalılar taş atanlar, kahrından ölsün.

Dedelerinden devraldıkları puta tapıcılık batsın.
Ey Ebu Leheb her gün keder hüsrana uğrayasın.

İnkar yangınlarıyla yandı yüreği tutuştu, kışkırttı.
Zalimler hiç durur mu, iş iyice, kızıştıkça kızıştı,

İpi eline alıp dağa çıktı dikenli çalılar getirecek.
Onu, geceleyin Rasulün geçtiği yollara serpecek.

Böğründe çörekleşmiş öyle kin, vardı ki o kadının.
Peygamberin kızları, nikahındaydı onun evlatlarının.

Dedi: size helâl etmem sütümü, boşayın onları.
Bu sözler Utbe ve Uteybe’ye, bu ne yüzsüz çağrı

Dilerim Allah’tan o ikisi, hafiflemeyen azaba girsin.
Kahreden mahrumumiyet içinde, acıları dinmesin.

Nur getiren elçiye şair, kâhin, mecnun diyorlardı.
Kâbe’de çirkinlikleriyle, yıkıla yıkıla gülüyorlardı.

Seni önce ondan soralım, Küsâyb İbni Kilâbı dirilt.
Bu iki yüzlülüğün iğrenç inceliğine bakın Allah şahit.

Bu kör akılsız insan sevgisi, kime yaraşır bilinecek.
Kalplerini zihinlerini kilitliyenler ektiklerini biçecek.

O gün, felaketlerin, musibetlerin biri gelir biri giderdi.
Boykot zulüm devri, aç kalan ağaç kabuğu deri yerdi.

Kızgın çöllerde Bilâli inim inim inletip ipe gerdiler.
Hakkı inkar ettiler, katillerin torunları ebu Cehiller.

Mekke’de acılı feryatlarla ayrıldılar anadan yardan.
Gavurcasına işkencelerle çıkarıldılar yurtlarından.

Peygamberlerin, mazlumların kaderi olmuş hicret.
Müşriklerin insanlığa kestiği fatura kin, kan, nefret.

‘’ Ey Mekke! Sen Allah katında en hayırlı yersin.’’
Yitiğine el sürülmez güvenli mukaddes bir beldesin.

Başladı vahye dayalı hicret, Hira’nın kardeşi Sevr’den.
Allah’tan bu emri ilâhi, oluşmuş aşikar mucizelerden.

Yoluna dikenli çalılar atılan, güzel Rasülü sıkâleyne,
Canlarını, mallarını feda ederek, göçtüler Medine’ye.

Güzel mi güzel vâdi Ranûna, Seniyetül Veda dorukları.
İşte tam orada göründü, cihanın en güzel konukları.

Ey Ensar çocukları, bu sevgi ağrılarına ciğer dayanmaz.
Bu sevinç bize yeter, bu sevda büyüktür kalbe sığmaz.

Toplanmış yaşlısı genci, başlamış kasideler söylemeye.
Hahamlar papazlar bile gelmiş, Rasülü Ekremi görmeye.

Habib-i Kibriya’yı, hangi göz gönül istemez ki görsün.
Sana canlar feda, Sen gönüllere şifa, alemlere nursun.

11 / R. Evvel / 1402 / Mekke

Ali Kılıç Kakiz
Kayıt Tarihi : 9.12.2006 21:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Celil Çınkır
    Celil Çınkır

    Kaleminizden çok güzel bir şiir okudum. Gönül sesiniz hiç susmasın. Yüreğinizdeki güzellikleri hep paylaşalım. Şiirce bir yaşam dileğiyle. Tebrik ederim. Dostça Selamlar. Saygılarımla, Celil ÇINKIR

    Cevap Yaz
    Ali Kılıç Kakiz

    Yorumlarınız dökülmüş gönül kalemizden...Emekleriniz var olsun.. Kalbi teşekkürler.

TÜM YORUMLAR (2)

Ali Kılıç Kakiz