Kapının eşiğinde uzun süre durdum,
ayakkabılarımın ucuna baktım,
sanki adım atsam bütün hayat yerinden oynayacak.
İçeri girdim,
duvarlar sessiz,
odalar senden arta kalan gölgelerle dolu.
Masada boş bir tabak,
yanında dokunulmamış bir bardak su.
Suyun yüzeyinde hafif bir titreme,
görünmez bir el değmiş gibi.
Pencereden dışarı baktım,
gökyüzü ağır,
bulutlar yer değiştirmeye üşenmiş.
Yoldan geçen her yüz
tanıdık olma ihtimaliyle kalbime saplandı,
ama hiçbiri sen değildi.
Kendi adımı sessizce fısıldadım,
yabancı birinin adını söyler gibi geldi.
Sen giderken
benden alıp götürdüğün şeyin ne olduğunu hâlâ bilmiyorum,
ama yokluğu,
her nefeste boğazıma oturan bir taş gibi.
Ve biliyorum,
buradan sonra gelen hiçbir gün
senin olmadığın gerçeğini hafifletmeyecek.
Beni en çok yaralayan da bu:
Gidişinin,
hiç dönmeyecek biri gibi oluşu.
Kayıt Tarihi : 12.8.2025 22:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!