ilk değildin
ateşin koynunda uyuyan bir bıçağı
birden suya batırır gibi
ilk sana sevdalanmadım
acemi hırsız telaşında
senden önce de gökyüzünden yıldız çaldım
kırbasından su içen bedevi susuzluğun da
aşkı döke saça içip
senden önce de bu kum fırtınasına yakalandım
amma…
bir kıvılcımla yanan o kallavi ormanlar gibi içten içe
ilk sana yandım
hiçbir saat aşka kurulu değilken
bütün saatleri aşka kurup
ilk sana açtım kalbimin paslı kapılarını
kuşlar kadar güzeldin içimde
kuşlar kadar özel…
sensizliğin boşluğunda bir ceset gibi sallanırken bile
lirik sevişmeler biriktirdim bize
ucuz kuaförler de uçuşan saçlarına
sırtındaki kedi patisi benlere
kuş tüyünden hafif şiirler yazdım
ne sular döküldü içime
ne yağmurlar yağdı da üstüme
aşka sırtımı dönüp
sana taşırdığım kadar bir başka kadına taşırmadım
içimin nehirlerini
asla teslim olmayı düşünmeyen mağrur bir komutandım
ilk sana teslim oldum
hastalanıp kırk derece ateşte yanarken
ilk senin adını sayıklayıp
uyandığım da ilk senin resmini öptüm
şarjörümde son kurşunu öper gibi…
ah dilsiz gecelerimin esmer klarneti
doğum sancılı beyaz sayfalara yazdığım
ölü doğmuş şiirler şahit
böyle hesapsız…
böyle kitapsız…
ilk seni sevdim
Kayıt Tarihi : 11.8.2025 22:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)