Hep saydık parmak gibi günleri
Arsızlık edipte karşınıza dikilmedik
Sevmediniz elinizin tersi ile ittiniz
Zalimliğin ta bağrına gömüp gittiniz
Gidin dediniz gittik
Gelin dediniz geldik
Kış bitti bahar geldi de
Çiçeklerin kokusu nasıl umuttuk
Rahmet rüzgârını bekledik durduk
Güneşi göstermedi bulutlar
Sakladılar bizden
Umutlar vahşileşti şimdilerde buralarda
Evcil kuşlarımız bil olmadı bizim
Bizim Huyumuz değildi asi olmak
Suyumuz ters akmazdı buralarda
Teselli verenimiz siz olmadınız bize
Diktiğimiz her taşı yerinden siz oynattınız
Yaylalarımız şimdi yörüksüz göçebesiz kaldı
Atlarımız koşmaz oldu yaylarlımızda
Koyunlarımız kuzusunu kaybetti
Ne Adıras dağının tadı kaldı
Ne adı kaldı hisar kırının
Keşke bir anlayabilseniz baharda adırası
Bir anne gibi kanat açan koyaklar nerede şimdi
Yıllar var ki bu topraklarda hiç küs olmazdı
Hep kardeş kıldı, dost kaldı Yörük obaları
Ya şimdi?
Şimdi kan akıyor koyaklardan
Şimdi kin doluyor avuçlarımıza
N´olursunuz yalvarıyorum
Dur demenin zamanı gelmedi mi
Dibine çökecek duvar kalmadı köylerde
Güneşlenen emmiler nineler nerede
Duvarın dibine çökmüş altmışlık dedem nerde
Yüzündeki kırış kırış çizgiler
Dertlerinin tesellisine tütün sarmış
On kardeşe birden bakardı anam
Şimdi biz yaralı dilsiz dolaşır olduk
Şimdi gurbeti yaşar olduk
Dur dediniz durduk,
Yürü dediniz yürüdük
Karşınızda dikilmedik
Şapkanızı önünüze koyun şimdi siz
Kaybettiklerimizi düşünün
Size sadece dilek ve temennide bulunuyorum
Başınız sağ olsun
Başınız sağ olsun
Hoş çakalın dostlarım
Hoş çakalın kardeşlerim
Kibirden yüzü görünmeyen insanlarım
Sabahın gün doğmamış vaktine selam olsun
İbrahim BEKLER
08/04/2012
ANKARA
Kayıt Tarihi : 26.5.2012 17:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!