Her Şeyimsin Başörtüm Şiiri - Yorumlar

Nuran Aksoy Karakuş
40

ŞİİR


1

TAKİPÇİ


Bütün kardeşlerim adına....
Tüm kardeşlerime armağan..




Tamamını Oku
  • Yusuf Girgin
    Yusuf Girgin 28.02.2008 - 07:32

    ellerine sağlık kardeşim.
    onlar bilmiyorlar, hiç bilseler yaparlarmıydı.
    ateşi göremiyorlar göreseler atarlarmıydı
    haberi duymuyorlar duysalar herhalde farklı olurdu.
    olması gereken oluyor, rabbim ne yaparsa güzeldir, vardır bundada bir hayır.
    -sizler bilmezsiniz;biz sizin hayır sandıklarınızdan şer.
    Şer sandıklarınızdan da hayırlar yaratırız siz bilemezsiniz.
    sabredelim görelim mevla
    neylersede güzel eyler...

    Cevap Yaz
  • Filiz Kayan
    Filiz Kayan 27.02.2008 - 00:06

    İman hem nurdur hem kuvvettir.Evet hakiki imanı elde eden insan kainata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre hadisatın tazyikatından kurtulabilir....
    tam puanla tebrik ediyorum bu anlamlı şiir için sizi..

    Cevap Yaz
  • İbrahim Yılmaz
    İbrahim Yılmaz 26.02.2008 - 17:02

    Her Şeyimsin Başörtüm! ! !

    Bütün kardeşlerim adına....
    Tüm kardeşlerime armağan..


    Beyaz bacamda tüten beyaz dumanımsın sen
    Sinemde ektiğim gül, rüzgar vurdukça esen
    Sevene sevmeyene güzeldir senin busen
    İffetten duvarınla her çirkefliği kesen
    Haysiyetim namusum, şerefimsin __BAŞÖRTÜM__

    Penceremin örtüsü, evimdeki tütsümsün
    Helal emdiğim sütüm, ekmeğim ürünümsün
    Saygımsın güvenimsin, senle büyüdüğümsün
    İki gözümün nuru, saçı bürüdüğümsün
    Gururumsun sürurum, duvağımsın __BAŞÖRTÜM__

    Kalemimdeki ucum defterdeki sayfamsın
    Hüznüm her geldiğinde çaldığım bağlamamsın
    Bırakın da takalım kimseler ağlamasın
    Doğru yaptım zanneden vicdanını dağlasın
    Cananımsın dermanım, fermanımsın __BAŞÖRTÜM__

    İncimi örten kutum gözlerimdeki buğum
    Seni taktım diye mi (?) işlediğim tek suçum (!)
    incitecek olursa kapı gibi dururum
    Yoruldum zannetmeyin, göz kırpmam ne uyurum
    Keremimsin izzetim, iffetimsin __BAŞÖRTÜM__

    Ağladığım mendilim, Rabbe giden niyazım
    Seni taktıktan sonra her şeyden olur hazzım
    Bağıracağım seni herkes duysun avazım
    Hep takacağım seni kesilse de boğazım
    Rabbimden hediyesin, her şeyimsin __BAŞÖRTÜM__

    Nuran Aksoy
    17/02/2008/Pazar


    BİR KISIM İNSANLAR DİĞERLERİNİN BAŞ ÖRTÜSÜYLE VEYA BAŞKA BİR ÖZELİYLE NEDEN UĞRAŞIRLAR ANLAYAMIYORUM....BAŞI AÇIK OLANDA VEYA KAPALI OLANDA BU VATANIN EVLADIDIR...

    İNANIN SOKAKTA YÜRÜYEN AÇIK VEYA KAPALI VATANDAŞLARIMIZIN BÖYLE BİR DERDİ VEYA KAVGASI YOK ...BU KAVGAYI ÇIKARTAN KÖKÜ DIŞARIDA MASONİK KAFALI MAKSATLI İNSANLARDIR...BAŞKA BİR NEDEN BULAMIYORUM....

    VATAN ,BAYRAK İSTİKLAL MARŞI, DİN ,ASKERLİK VE DİĞER KUTSAL DEĞERLERİMİZİN SEVGİSİ HEPİMİZE AİTTİR.... SÖZÜM ONA BİR KISIM İNSANLAR BAŞI ÖRTÜLÜLERİ HAŞA VATAN HAİNİYMİŞ GİBİ GÖSTERMEYE KALKIYORLAR.. BU ÇOK YANLIŞ VE SAÇMADIR..

    BAŞI AÇIK VEYA KAPALI BU GENÇLERİMİZ ELELE VEREREK BERABER OKUYARAK ENERJİLERİNİ BİRLEŞTİREREK TÜRK BAYRAĞINI MARSA DİKECEK PROJELER PEŞİNDE KOŞMALIDIRLAR...BIRAKALIM KISIR İDEOLOJİK KAVGALARI...BU MAKSATLI OYUNLARA TÜRK MİLLETİ OLARAK GELMEYELİM...BU KAVGALAR ANCAK DÜŞMANLARIMIZI SEVİNDİRİR....

    .BİZİ DAHA ÖNCEKİ YILLARDA KÖKÜ DIŞARIDA BU MASONİK KAFALILAR SAĞCI SOLCU ,ALEVİ SÜNNİ VE LAİK ANTİ LAİK DİYE KAVGA ETTİRDİLER....ŞİMDİ DE BAŞ ÖRTÜSÜ KAVGASI ETTİRİYORLAR....BENCE HERKES İSTER BAŞINI AÇAR VEYA KAPAR ...BU KİŞİNİN ÖZGÜR İRADESİNE BAĞLI OLAN BİR EYLEMDİR...

    FAKAT İRAN GİBİ HERKES BAŞINI KAPATAÇAK DENMESİ NEKADAR SAÇMA İSE AÇACAKSIN DEMNESİDE OKADAR SAÇMADIR....GÜZEL DİNİMİZDE ASLA ZORLAMA YOKTUR.....

    BU BAĞLAMDAN BAKINCA ŞİİRİNİ TEBRİK EDER SAYGILARIMI SUNARIM....İBRAHİM YILMAZ.






    Cevap Yaz
  • Erdal Sonuç
    Erdal Sonuç 26.02.2008 - 15:34

    ..Hak yolda yüreyenler korkmaz,korku nedir bilmezler 40 yıldır da bu böyle .Asla taviz vermediler ve hiç bir zaman vermeyecekler, dava uğruna adete destanlaştılar ... az kaldı dayanın bacılarım dayanın din kardeşlerim az kalsı..Kim ne plan yaparsa yapsın planların en güzelini yapan yapıyor. Allah yar ve yardımcımız olsun bu haklı yürek serzenişine aynen katılıyor bu uğurda yapılması gerekenlere bir fiil iştirak ediyor saygılar sunuyorum..

    Cevap Yaz
  • Ömer Ekinci Micingirt
    Ömer Ekinci Micingirt 26.02.2008 - 12:51

    Ben izninle şiirlerimle yorumluyayım...Nur yürekli bacım...


    Örtü

    Sükûtun sırrıyla ağlayan sesi,
    İdrâke çalış dön çevir suratı!
    Aklın ermiyorsa sen neyin nesi,
    Senin haddin midir örf ferâgati!

    04.02.08 Bursa


    Ömer Ekinci Micingirt


    Ve Karar Kesin

    Secdeye dururum ulu nizamdır,
    Yanan kor ateşsem bundan sana ne.
    Örtü islamdandır imanım tamdır,
    Tespihte bir taşsam bundan sana ne?

    Var oluş sebebim, yakamı bırak,
    Namazdan, oruçtan, zekâttan ırak,
    İrtica hortlatıp çaldın çıngırak,
    Hak için sarhoşsam bundan sana ne?

    Ülke tehlikede hemen fişleyin,
    Her türlü melanet şeri işleyin,
    Önce hortumlayın sonra haşlayın,
    Sıcacık bir aşsam bundan sana ne?

    Bu nasıl tufandır ruhum gerilir,
    Sinirler şahlanır şevkim kırılır,
    Mazlumun sillesi böğrün vurulur,
    Efeysem, dadaşsam bundan sana ne,

    Taht kurdu kızıllık ciğerim yanar,
    Ürperir vücudum vicdanım kanar,
    İfritler çoğalmış sırtıma biner,
    Kuruyan göz yaşsam bundan sana ne?

    Bu ülke benimdir herkes kardeşim,
    Açar kapatırım sana ne başım!
    Örtsem de açsam da çağdaş yurttaşım,
    Ben deli olmuşsam bundan sana ne?

    Ayıpmış baş örtmek Ömer ne desin,
    Asiller buyurmuş ve karar kesin,
    Nerdesin adalet hani nerdesin!
    Yazmalı bir başsam bundan sana ne?

    15.02.2006 Bursa

    Ömer Ekinci Micingirt

    Örümcek İftira

    Vatanımda garip öksüz tekmişim,
    Bizi bilmem nasıl yok etseniz ki?
    Ve adam değilmiş, örümcekmişim,
    Utan! Mevlana’dan ya da Yunus’tan
    Örümcek iftira, Pir Sultanım ben.

    Sürün bizi sürün gâvur dağına,
    Düşmüşüz bir defa kin kucağına,
    Yâda Sibirya’ya taş ocağına,
    Utan! Mevlana’dan ya da Yunus’tan
    Kevserli kokudan, mor güldenim ben.

    Ülke sizin madem siz karar verin,
    Getirin irtica ülkeyi gerin,
    Sen! Şehit oğlusun! Var mı haberin?
    Utan! Mevlana’dan ya da Yunus’tan
    Şarkısı zümrütten, nur yoldanım ben.

    Şeyh Şamil’le ben aynı kafadan,
    Suçumuz kulluktur Rab'be ifadan
    Akıl fikir versin size yaradan
    Utan! Mevlana’dan ya da Yunus’tan
    Mahşerde toplanan, zor gündenim ben.

    Sanmayın bu devran böyle sürecek,
    Bu dava büyüktür kim söndürecek,
    Şahlanacak ülkem! Âlem görecek,
    Utan! Mevlana’dan ya da Yunus’tan
    Hakikat namına sur kalkanım ben.

    Selam derim selam! Gitmez hoşuna,
    Ne gakkoşa bakar ne dadaşına,
    Bu nasıl anlayış düşman başına,
    Utan! Mevlana’dan ya da Yunus’tan
    Hoşgörü soluklu bir ildenim ben.

    Gözyaşım silahım ümidim tamdır,
    Mehmetçik gururum şehit atamdır,
    Bu vatan benimdir! Benim vatandır,
    Utan! Mevlana’dan ya da Yunus’tan
    Onaltı asırlık, hür vicdanım ben.

    Ömer’im hoşgörü benim kararım,
    Ben mi suçlu acep suçlu ararım,
    Biz kurduk vatanı kime sorarım,
    Utan! Mevlana’dan ya da Yunus’tan
    Yoluna baş koymuş, 'O' Nurdanım ben.

    01.09.2005 Bursa

    Ömer Ekinci Micingirt

    Biraz Tefekkür

    İcatlar çıldırmış, dostluklar bitmiş,
    Neye gümandayız biraz tefekkür…
    Ceddine saldıran it oğlu itmiş,
    Ahir zamandayız biraz tefekkür…

    Fetvalar verilir televizyondan,
    Verenler habersiz dinden imandan.
    Bu da işarettir ahir zamandan,
    Kurtla dumandayız biraz tefekkür…

    Lüks olmuş namazlar, gürültü ezan,
    Kendisi böğürür, sesi borazan,
    Suç olmuş dürüstlük, adı da sazan,
    Suda samandayız biraz tefekkür…

    Diz çökmez miraca, gider ütüsü,
    Okuyacak kızım, engel örtüsü,
    Nefsinin uşağı, Şeytanın hası
    Ahla âmândayız, biraz tefekkür…

    Şebek gibi adam, oynar her dalda
    Bir eli yağdadır, bir eli balda,
    Çalmışlar ailece, dolaşır dilde,
    Hasta dermandayız, biraz tefekkür…

    Ömer’im düşündüm, boynumu büktüm,
    Biraz sinirlendim biraz yaş döktüm,
    Kör ettim Şeytanı mahsulü söktüm,
    Haktan fermandayız biraz tefekkür…




    Ömer Ekinci Micingirt

    Cevap Yaz
  • Zerrin Özgür
    Zerrin Özgür 26.02.2008 - 12:46

    Gömlegi arkadan yırtılanlar...

    --------------------

    Sararıp dökülmeye başlayan yaprakları, gökyüzündeki kara kara yağmur bulutları, adeta insanın yüreğine ürperti veren tüm güzelliklerin üzerine çökmüş olan sisli havaya camdan bakarken, sevinçle hüznü bir arada yaşıyordu Zeynep.
    Onu tanıyan arkadaşları çağın Zeynep’i lakabını takmışlardı. Ortaokulu, liseyi dışarıdan vermiş nihayet üniversite kapısına dayanmıştı.Bu arada lakabına yakışır bir şekilde bir gazetenin köşesinde yazdığı Kur’an merkezli, vahyi esas alan hikayeyi araç olarak kullanıp kaleme aldığı yazılarından dolayı bir çok kimse onu tanır, taktir ederdi. Çevresinde gördüğü aykırılıkları vahiy süzgecinden geçirip kaleme alır, insanların önüne sıkılmayacakları bir tarzda kaleme alıp koyardı. Oysa artık kendi hikayesinin başlayacağından habersizdi. Ertesi gün sınavı vardı ama o,sınavdan çok sınava alınıp—alınmayacağı endişesini taşıyordu. Devamlı dua ediyordu. Rabbine sığınıyor, ondan yardım bekliyordu. Tüm bu duygular benliğini kuşattığı bir anda acı acı çalan kapının zil sesiyle irkildi Zeynep. Gelen en yakın arkadaşı, sırdaşı, aynı düşünceleri paylaştığı onun için canı-cananı Haticeydi.
    -Selamünaleyküm. Zeynep’im nasılsın?
    -Aleykümselam. Hamdolsun Hatice.Hoş geldin buyur içeriye.
    Beraberce içeri girip karşılıklı oturur oturmaz Zeynep hararetle atıldı söze;
    -Tamda ifadesi mümkün olmayan düşünceler içerisindeyken geldin çok iyi oldu.Seni gördüğüme o kadar çok sevindim ki anlatamam.
    Hatice Zeynep’in heyecanını, telaşını sezmiş olacak;
    -Hayırdır.Sınav stresi erken başlamış olmalı.
    -Keşke öyle olsa. Bu sınav benim ve benim gibi düşünenler için gerçekten bir dönüm noktası olacak gibi.
    Hatice arkadaşının endişesini anlamış,onu rahatlamak istercesine müşfik bir şekilde karşılık verdi;
    -Zeynep endişelenmene gerek yok. Biz duruşumuzu muhafaza edelim yeter ki. Sana uğramamdaki sebep hem seni görmek ,hem de akşam okuduğum ayetlerin düşünce dünyamda estirdiği fırtınalar....
    Gece okuduğum surenin etkisinden olacak uyuyamadım. Belki de çoğu defa gözümüzün önünde olan, okuduğumuz bu ayetler zinciri beni adeta tekrar diriltti.
    -Hatice arkadaşım sen ne diyorsun?Seni dirilten bu ayetler hangileri, hangi sure bu?
    -Zeynep’im Yusuf suresi. Yusuf (as) kıssasını bilirsin. Yusuf peygamberle kralın eşi Züleyha’nın arasında geçen söz ve eylem aşamalarını hatırlar mısın? Hani Yusuf (as) oldukça yakışıklı bir gençti. Öyle ki,Züleyhayı Yusufu beğenmesinden dolayı eleştiren ve bunun içinde saraya davet edilerek karşılarına çıkan Yusufa bakan bayanlar, onu görünce neredeyse parmaklarını keseceklerdi. İşte Yusuf (as)’dan muradı olan Züleyha, bu niyetini Yusuf’a açtığında Rabbin nimeti sayesinde teveccüh etmiyor Yusuf. Bu noktada ortamdan kaçmaya çalışan Yusuf’a arkadan müdahale edip çekmeye çalışırken Yusuf (as)’ın gömleğini arkadan yırtar Züleyha. Muradına eremeyen Züleyha bu sefer de iftira atar Yusuf’a. Şahitler dinlenir ve karar çıkar
    -Şayet Yusufun gömleği önden yırtılmışsa suçlu olan Yusuftur.Yok eğer arkadan yırtılmışsa suçlu olan Züleyhadır.
    Yusuf (as) lehinde karar çıkar ve Züleyha suçlu bulunur. İşte Zeynep kısaca kıssa bu şeklide gelişir.
    -Evet Hatice kıssayı bu haliyle biliyorum bende.
    -Zeynep bu ayetleri okuyunca bir an kendimi sahabilerin yerine koydum. Her ikimizde aynı ayetlerle muhatabız. Onlar ve biz. Aynı menbaadan kana kana içmeye çalışan bizler. Neden aynı tavırları sergileyemiyoruz? Vahyin onlarda bıraktığı etki ile bizim üzerimizde bıraktığı etki neden aynı olmaz? Neden fark eder ki?
    -Hatice haklısın. Bu bizim en önemli hastalığımız. Belki de bizler yaşantımızda vahyi konuşturacak iken, vahyin karşısında konuşmuşuz. Durumumuzu, konumumuzu, her şeyimizi ifade etmek için, meşrulaştırmak adına vahye gitmişiz. Her şeyimizi ona onaylattırmışız. Yürüyen Kuran olan bir peygamber gerçeği ortada iken vahyi hayata taşıyamamışız. Hep bir takım endişeler kuşatmış bizleri. Ben’lik duygularımızı aşıp ta Biz diyememişiz ki hiç. Biz demenin hazzını tadamamışız ki.
    -Evet kardeşim katılıyorum tüm dediklerine. Ama bu Yusuf suresi beni çok düşündürdü. Gömleğin yırtılmasındaki anlam nedir? Gömlek önden-arkadan yırtılmış olsa ne ifade eder ki? Derken çözdüm. İşte o an sahabilerle aynı frekansı yakaladığımı hissettim. Her şey Yusuf (as) ile Züleyha da saklı. Yusuf (as) Züleyha’ ya meyletmedi, yönelmedi. Yüzünü muvahhid olarak Rabbine çevirdi. Züleyhadan kaçtı, ondan Rabbine hicret etti. Züleyhanın muradından çok Rabbinin muradına koştu. Acaba bugün vahyi yaşantıya hakim kılma yönündeki engeller nelerdir? Bunlar bizim için birer Züleyha değil midir? Bize Allah ve Resulünden daha sevgili gelen Züleyhalarımız nelerdir? İşte asıl gündem bu olmalı. Pratikteki Züleyhalarımızı tesbit edip, bunlar karşısında Yusuf (as) gibi bir duruş sergileyemediğimiz an kaybettiğimizin işaretidir. Bizle bu kavgada gömleği arkadan yırtılanlardan olmak durumundayız. Bu ise devamlı önde olduğumuza işaret eder. Önde olan biziz geride olanlar ise Züleyhalarımız. Arkaya dönmeden, bakmadan emrolunduğumuz gibi dosdoğru olmak kaydıyla yüzümüzü Rabbim’ize çevirmeliyiz.
    -Hatice gerçekten ben bu ayetleri hiç böyle düşünmemiştim. Aman Yarabbi. Tüylerim ürperdi. Çoğu zaman kıssa der geçeriz. Ama öyle mi kardeşim. Sen bugün bana Rabbim’in bir lutfu oldun. Hatice şimşekler çaktırdın düşünce dünyamda. Tamda sınav arifesinde. Nasıl ki Yusuf (as) gömleğini çıkarmadıysa benim gömleğimde örtümdür. Tesettürümdür. Şimdi anladım. Ben bu kıssaya muhtaçmışım. Bu kıssa beni diriltti. İşimi kolaylaştırdı.
    Tüm bunları ifade ederken Zeyne’in gözleri ışıl ışıl parlıyor. Kabına sığmaz bir hale bürünüyordu. Sanki bayramdı o an onun için. “Rabbin verecek ve sende hoşnut olacaksın” emri tezahür ediyordu.
    Hatice ile Zeynebin sohbetleri ilerledikçe ilerledi. Nihayet ilerleyen saati dikkate alan Hatice;
    -Kardeşim Zeynebim. Artık kalkmalıyım. Ama duamız odur ki, “Rabbimiz Züleyhalarımız karşısında gömleği arkadan yırtılanlardan eyle. Bizi bağışla. Bize merhamet et. Sensin bizim mevlamız. Bizim senden başka kimimiz, kimsemiz yok. Bizlere yardım eyle.(AMİN) Rabbim yarın ki imtihanında yar ve yardımcın olsun. O sığınağın, o yaranın, o gören gözün, yazan kalemin olsun. Sen ve senin gibi çağın Zeyneblerine....
    Her iki arkadaş birbirlerine şimdiye kadar hiç yaşamadıkları bir duygu seli ile sarılıp, kucaklaştılar., selamlaşıp ayrıldılar.
    Zeynep; Haticenin sözlerini düşündü, durdu. Derken hayli ilerleyen zamanı görünce Namazını kılıp,derin düşünceler içerisindeyken uykuya dalıp gitti .
    Sabah erkenden sınava gireceği okulun yolunu tuttu.Yol boyunca hemen hemen nereye baksa sınava girecek insanların telaşlı halini, koşuşturmalarına şahit oldu.Otobüslerde, özel araçlarda, kaldırımlarda sınav yarışı daha şimdiden başlamıştı sanki. Nihayet öğrenciler sınav numaralarının son rak-- göre grup grup sınava girecekleri sınıflara alınmaya başlamıştı ki, Zeynep’i başörtülü olmasından dolayı endişe sardı bir an. Ama o her an hazırlıklıydı. Problemsiz bir şekilde diğer öğrencilerle beraber oda sınava gireceği anfi şeklindeki oldukça büyük salona girdi. Salondaki diğer arkadaşlarıyla da bekleme sürecinde oldukça güzel sohbetler, diyaloglar geliştirdi.Salondaki diğer öğrencilerde onun başörtülü bir şekilde sınava girebilmiş olmasından memnun gibiydiler. Hem neden olmasınlardı ki? Hemen hemen bir çoğumuzun Annelerinin, bacılarının başları örtülü değil miydi? Bir bez parçasından rahatsızlık duymak asıl yobazlık değil de neydi? Derken soru kitapçıkları dağıtılmaya başlandı. İşte tam o sırada sınav komisyonu başkanı ve beraberinde adeta badygard gibi gezen birkaç kişiyle sınav salonuna geldi. Gözler sanki bir şey arıyordu. Değerli bir şeyini kaybetmenin verdiği endişeyle aranan yüz ifadesi vardı sanki. Derken Zeynep ile göz göze geldi.
    -Hanımefendi lütfen dışarı gelir misiniz? Bu şekilde sınava girmeniz mümkün değil.
    Bu ifade Zeynep kadar sınava giren diğer arkadaşlarını da üzmüş, birkaç kişinin sözlü ifadeleri fayda vermemişti. “Çağın Zeynebi” ismi ile amil olan bu genç kız oturduğu sıradan ayağa doğru doğruluyor. Ve Züleyhasını kurban ediyordu.
    -İmtihan için geldiğim bu ortamdan, imtihanı kazandığıma inanarak çıkıyorum. Benim için Rabbimin imtihanı daha çetin, daha zor. Ben onu kazanayım da varsın bu imtihana girmeyeyim. Yusuf (as) ifadesiyle;
    “...Rabbim zindan, bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden daha sevimlidir. ..”(Yusuf.33) ayetini okudu.
    Zeynep yavaş yavaş oturduğu masasından çıkıp, gösterildiği gibi dışarıya doğru ilerlerken geride bıraktığı koskoca anfideki yüzlerce kardeşi ayağa kalkmış çağın Zeynebini desteklercesine alkış ritmi tutuyordu. Zeynep hıçkıra hıçkıra koşar adımlarla dışarı çıkarken bahçede en yakın arkadaşı adeta onun önünü beklemekteydi. En sevdiği arkadaşı Haticeydi bu. Aralarında birkaç metre kadar bir mesafe kalmıştı ki, bir an durakladı Zeynep. Elleriyle gözyaşlarını silip, hıçkırıklarını içerisine gömdü adeta. Kendini toparladı. Yüzlerce öğrenci yakınının olduğu okul bahçesindeki sessizliği Zeynebin feryadı bozdu;
    -Hatice . Kardeşim Haticem. Züleyhama arkamı döndüm. Gömleğimde arkamdan yırtıldı.Şahid ol kardeşim şahid ol.
    İki kader arkadaşı kalabalığın alkışları arasında çevirdikleri bir taksiye atlayarak yoğun trafiğin arasında kaybolup gittiler....
    Mükerrem BULUT

    Cevap Yaz
  • Zerrin Özgür
    Zerrin Özgür 26.02.2008 - 12:46

    BAŞ ÖRTÜME DOKUNMAYIN

    Baş Örtüme Dokunmayın
    Ben bir anayım evladım:
    Baş örtüme dokunmayın.
    Herkesten budur dileğim:
    Baş örtüme dokunmayın.

    Anadolu kadınıyım.
    Mehmetciğin Anasıyım.
    Ben vatanıma bağlıyım.
    Baş örtüme dokunmayın..

    Bazen mermi taşırım ben.
    Bazende sağarım koyun.
    Artık bozulsun bu oyun.
    Baş örtüme dokunmayın.

    “simge” değildir başörtü:
    Benim inancım gereği.
    Kabul edin bu gerçeği.
    Başörtüme dokunmayın!

    Yaradanın emri bana:
    Örtüyorum ben başımı.
    Hor görmeyin beyler beni.
    Başörtüme dokunmayın.

    Bir bakınız hür dünyaya:
    Varmı bizim gibi olan?
    Dünya fani hepsi yalan.
    Baş örtüme dokunmayın.

    Bizler şehit anasıyız:
    Severiz vatanı candan.
    Kimse zarar görmez bizden:
    Baş örtüme dokunmayın.

    Kara Fatma, Nene hatun:
    Bana örnek gerçek kadın.
    Tarihlerde vardır adım.
    Baş örtüme dokunmayın.

    Baş örtüm Mabed misali,
    Değmesin namahrem eli.
    Budur bana Hakkın emri.
    Baş örtüme dokunmayın! ...'

    Ali Sandıkçıoğlu
    **************************

    Cevap Yaz
  • Ali Basol
    Ali Basol 26.02.2008 - 11:51

    HAYATTA HİÇ BİR ZULÜM BAKİ DEYİLDİR VE BAKİ KALMAYACAKTIRDA..KORKUM BUGÜN ANALARIMIZA BACILARIMIZA ADALETİ ÇOK GÖRENLER BİR GÜN ADALET DİLENMEYE KALKACAKLAR..OYSA CEDDİMİZ SOYUMUZ BİR BİZİM ÇOK DEYİL 100 SENE ÖNCESİNE BAKSAK YETERLİ FAKAT KİMSEDEN HAK DİLENMİYORUZ EĞER İNANILMIŞSA BİR HAK DAVAYA ELBET HEDEFE ULAŞILACAKTIR.
    ASLA VE KAT A YALNIZ DEYİLSİNİZ ŞİİRİNİZİ ÇOK SEVDİM ÇOK ALLAHIM İLMİNİZİ İRFANINIZI ARTIRSIN İHLASINIZI ARTIRSIN ALLAH İNANANLARLA BERABERDİR SİZİ HÜDAYA EMANET ETTİK ESEN KALIN

    Cevap Yaz
  • Ramazan Yaşar
    Ramazan Yaşar 26.02.2008 - 10:58

    bacımın örtüsü batmakta rezilin gözüne
    acırım tükrüğe billahi tükürsem yüzüne...

    beni en çok üzen bu kahramanlık destanının trajediye dönüşmesi... bir gün mutlaka öz vatanında tutsak öz vatanında parya olan inancım da insanım da özgürlük kuşunun kanatlarında tadacak hürriyeti...zaman herkesi yargılayacak yeni gelen nesil gülüp alay edecek bizimle... kalkması gereken mümkünse idrak olsun....ne mümkün zulm ile bidad ile imha-yı hürriyet...

    Cevap Yaz
  • Adem Durmazer
    Adem Durmazer 26.02.2008 - 10:22

    Dünyadaki en değerli şey incidir.Ve onlar bir istiridyenin içindedir.Onların ancak sahteleri pazar tezğahlarına düşer.Sizler gerçek incilersiniz.Bu dava bizim davamız ve hep beraberiz.Kutluyorum saygılar.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 35 tane yorum bulunmakta