Anahtar Ve Kapı Şiiri - Bahar Ada

Bahar Ada
92

ŞİİR


19

TAKİPÇİ

Anahtar Ve Kapı

Bir başkasının yanlışını ararken, kendi doğrunuzu kaybediyorsunuz.
Hasıldan olma bir fasılsınız: yani sonuçtan ibaret geçici bir parçasınız.
Sizlerin, bile isteye farkındalıklara kapattığınız gözlerinizin sönük renklerine kıyamam.
Ve bazen, uyarım karanlığınızın soluksuzluğuna... Tutarım nefesimi.
Ciğerlerimin kızgınlığına hedef olacağımı bile bile…

Ama her nefes gibi, her sorumluluğun da bir bedeli yok mu?

Gördüklerim ve işittiklerim hâlâ şaşırtıyor beni.
Atam, eşim, dostum, kardeşlerim…
Şaşırtıyorlar beni, hem de uzunca bir süredir.
Değişimime isim oluyorlar.
Artık şaşırmak istemeyişlerinden olsa gerek, gelişmiyorlar da; yalnızca şekil değiştiriyorlar.
Yani düşünceye hapsolmuş bir devinim içindeler; meraktan uzak, şaşkınlıktan yoksunlar.

Şaşırmayanın merakı olur mu ki?
Ve merakı olmayan biri, ilerlemeye cesaret edebilir mi?

İşte burada başlar değişim ve gelişim arasındaki derin ayrım.
Çünkü şaşırmak, merakın doğumudur.
Merak ise adım atmanın, ilerlemenin içten güdüsüdür.

Zira değişim, ‘somut’ olana doğru ilerleyen; suyun yüzeyinde süzülen bir ‘soyut’ gemidir. Önünde, henüz keşfedilmemiş kara parçaları vardır. Kendini, merak ve heyecanın itici gücüyle o bilinmez kıyılara doğru yönlendirir.

Bu gemi, ‘somut’a ulaşma arzusuyla şekillenen ‘soyut’un özüdür. İçten gelen bir çağrıyla, bilinmeyeni keşfetmeye koyulur.

Merak ve heyecan, bu yolculuğun dalgalarıdır. Tüm güçleriyle iterler âlem gemisini, onu yeni ufuklara taşırlar.

Matematik, değişimden doğan gelişimin atasıdır.
Zihinsel ve düşünsel evrimin seyrinde, duyguyla düşünce arasında kurulan o geçiş köprüsüdür.

ARAFTIR MATEMATİK.
Ne bütünüyle duygudur, ne de salt düşüncedir.
İkisinin sınırında, geçişinde durur.

Gelişimin asıl tetikleyicisi, şaşırmak ve merakın kurduğu bağdır.
Matematik bu bağı hem kurar hem besler.

Duygu cennetini, düşünce cehennemine bağlar.
Çünkü bilinçten yoksun bir dünyada, gelişim rastlantıya; değişim ise kırılmaya dönüşür.

Hatırlıyorum… ‘Gelişmiyor, değişiyorsun Bahar!’ demişti bir kan bağı, kendisi gelişime direnirken. Bu bedenimde değişen bir gerçekliktir. Değişiyor olmam ne kadar da büyük bir nimetmiş…

Allah’ım (tekrar tekrar), ne büyük safsata! Belki de saftirigimin, o kan bağımın hakkı vardır. Yapıcılıktan uzak değişimlerim yaşamımı değersizleştirir.

Tozlu sahne benimken, rahat koltuklar sizin.
Sizi terk etmemeyi, size rağmen değişmemeyi seçiyorum kendi özümde.
Sizler, değişmemek isteyenlersiniz. Kişisel kendi yapıcı ilerleyişine, huzura, dengeye yüz çevirenlersiniz.
Özünüz düşünceye köle, somutun peşinde birer tırtıl; asla kelebeğe dönüşemeyecek olanlar...
Özümde değişmemeyi, duyularımla gelişime ise koşar adım gitmeyi istiyorum.
Sizi terk etmeden, size rağmen özümden ayrılmamayı seçiyorum.
Size bağımlı olduğumdan değil; var olduğumu bana hatırlatıyor olmanızdan...
Adaletsiz tavırlarınız, adaletimin ışığını keskinleştiriyor.
Ve kendi şeytanımı yeniden yaratıyorum bu kez; Kendi adaletime yenik düşsün diye…
Kendi adaletime.
Çünkü adalet hiçbir şeydir, tıpkı Hak gibi.
Öyle ya Tanrı (Kendi’n ya da Kendi’den veren), yoktan var etmedi mi seni?
Yokumdan var etmedi mi…
Adaletsizliğinden var olmuş bir adalettir bizlerdeki de.
Hak yoluna, yani Kendi yoluna girmek, asıl olandır.
Teslimiyettir; Kendi’ne kendisinden.
Adaletsiz olan, adaletin kendisindendir.

Bilinmezliğe boyun eğmeden, bilinene koşulur mu?

Sadece sözlerde kalmayan bir yaşanmış gerçekliktir bu.
Somuta oynamalıyız; soyuttan aldığımız şaşkınlığın, derimizdeki bizlere yabancı baş kaşıntılarımız gibi... garip ama dürtüsel yumuşaklığıyla…
Deli dolu, pireli yeleli atlarımızla!
Düşünceyle sarılmak yerine, hislerle tutunduğun bir huzur kapısının anahtarlarından biridir şaşırmak.

Tüm mevzu: kapıyı bulabilmek, kendi anahtarın açmayı arzularken...

Notlar:

1. Kendi: Tanrısal bilinçtir; hem yaratan hem de kendini anlamaya çalışan bir varlıktır.

2. kendisi: Kuldur; Tanrı’yı sorgulayan ve kendi içinde inşa eden aktif bir özne.

3. Biz: Kendi’nin çoğuludur; ilahi birlik ya da kolektif bilinç olarak konuşur.

4. Yaratmak: Tanrı’nın kul zihninde anlamlandırılmasıdır; yönü değişebilir.

5. O: Büyük harfle Tanrı’yı, küçük harfle ise bağlama göre sevgiliyi, doğruyu ya da bir kişiyi temsil eder.

Bahar Ada
Kayıt Tarihi : 7.12.2019 04:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!