Bozkırı yeşertip, çevirelim cennete
Her insan bir ağaç, gelin dikelim dostlar
Donatın her yeri, meyil verme zinnete
Her insan bir ağaç, gelin dikelim dostlar
Fidanlar solmasın, topraklar kavrulmasın
Ormanlar yanmasın, külümüz savrulmasın
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Duyarlılığınızı kutluyorum.Dernek başkanı olduğum zaman köyümüze otuz bin çam diktik.TEMA vakfına yardımcı olmaya ve ağaç dikmeye devam Saygılar.MEHMET KINDAP
'birinizin elinde bir ağaç fidanı olsa, o anda kıyametin kopmak üzere olduğunu görse, o fidanı mutlaka diksin' (Hadis-i şerif) ,şiirinizdeki mesaj alınmıştır üstad. okunası bir şiir. paylaşım için çok teşekkürler. selam ile....10....
Yaş kesen, baş kesen, katildir ağaç kesen
Ülkeyi ağaçla, süslesen desen desen
Göçerken Dünyadan, ağaçlarım var desen
Her insan bir ağaç, gelin dikelim dostlar
Ağçsız yaşamasak, oksijensiz kalmasak.
Çok duyarlı bir konuda güzel bir şiirdi.
Bir zamanlar bu ülkenin batısından bir sincap ağaca çıksa daldan dala atlayarak ülkenin en doğusuna kadar gidebilirmiş. Yine Ankara savaşı öncesi Tümur fil ordularını Ankara'nın kuzeyindeki ormanlarda saklamış. Ankara'da orman... İnsana masal gibi geliyor ama gerçek...
Duyarsızlık insanoğlunun en kadim kusurlarınn başında gelir. Zaten böyle olmasaydı bugün şiirinizde de sözünü ettiğiniz çevre sorunları ve dahi bir dizi problem hiç ortaya çıkmazdı.
Yine de hiçbir şey işin geç değil aslında.Yeter ki insanoğlu sorumluluğuna müdrik olsun. Tebrik ediyorum Ataman Bey, Güncel bir sorunu şiirsel bir dille çok güzel anlatmışsınız. Emeğiniz zayi olmasın.Selâm ve sevgiyle...
Kurumuş çöllere, hayat suyu salalım
Gelecek yıllardan, nice umut alalım
Kararmış toprağa, yeşil örtü çalalım
Her insan bir ağaç, gelin dikelim dostlar
Duyarlı şair yüreği kutluyorum, kaleminiz her daim yazsın değerli şair arkadaşım selam ve saygılarımla..
HER İNSAN BİR AĞAÇ HARİKA ÜSTAD ELİNE SAĞLIK SAYGILARIMLA
güzeldi..kutlarım...
Yaş kesen, baş kesen, katildir ağaç kesen
Ülkeyi ağaçla, süslesen desen desen
Göçerken Dünyadan, ağaçlarım var desen
Her insan bir ağaç, gelin dikelim dostlar
Duyarlı yüreğinize sağlık.Tebrik ediyor başarılarınızın devamını diliyorum.
Duyarlı davet anlatımınıza tebrikler.Yüreğinize sağlık, saygılarımla...
SEVGİLİ DOSTUM; yürek bu işte..bu yürek de yeişllenir dallar..bu yürek de filizlenr açar güller...benim şairimin yüreğimde hem insan, hem doğa ve tüm canlılara yetecek çokluk da sevgi vardır...güzelliğe açımıştır gönlünün kapıları hep...maneviyatı tüm izleri kalbinin her köisende ışıldamakta dıt..işte bu yüzden seviyorum bu şairi ...işte bu yüzden dostumdur ya kendileri...kutluyorumm..
SAYGILARIMLA
+10 PUAN+LİSTEMDE
Bu şiir ile ilgili 128 tane yorum bulunmakta