HER ÇİÇEK KOKUSUNU
Bu gece uykum kaçtı, ruhum da çok sıkıldı,
Zannettim ki tüm dünya, üzerime yıkıldı,
Birden uyandım, kalktım koşup kırlara gittim,
Renk renk tüm çiçekleri, birer birer kokladım.
Yarin teninden çalmış, her çiçekler kokusunu.
Baktım pınar başında, çoban kaval üflüyor,
Dertli kaval sesinden, dağlar, taşlar inliyor,
Koyunlar melemiyor, sessiz sessiz dinliyor,
Oturarak dinledim, dertli kaval sesini.
Kaval da dertli sesi, yarin sesinden çalmış.
Avuçları doldurup, içtim buz gibi suyu,
Beni selamlıyordu, çoban yaşlı bir dayı,
Bölüştüm azığımı, varmış nasibi, payı,
Kenger, eşkin, yemlikle, çiğdem, çiriş topladım.
Yarin terinden almış, tüm doğa kokusunu.
Eve dönüş yolunda, güzel bir bağa girdim,
Güleç yüzlü bağbana, gülerek selam verdim,
Sevgime karşılığı, genç bir bağban da gördüm,
Renk renk açan gülleri, teker teker kokladım.
Yarin teninden çalmış, her çiçekler kokusunu.
Rızazade, mutlu oldum ruhum huzura erdi,
Sağlığım bozulmuştu, yeniden şifa buldu,
Sevindim sağlığımı, yarin kokusu verdi,
Tee içime çekerek, tüm doğayı kokladım.
Yarin terinden almış, tün doğa kokusunu.
19.10.2025
Fahri Bulut Rıza zade Gaziantep günleri…
Kayıt Tarihi : 20.10.2025 14:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu gece uykum kaçtı, ruhum da çok sıkıldı, Zannettim ki tüm dünya, üzerime yıkıldı, Birden uyandım, kalktım koşup kırlara gittim, Renk renk tüm çiçekleri, birer birer kokladım. Yarin teninden çalmış, her çiçekler kokusunu.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!