bir şiirde anlamadığım ne kadar dize varsa,
bir resimde çözemediğim ne kadar tema;
odama hiç uğramayan ışık,
bir de dinmeyen yağmur hala
hepsi sana gelsin
dinlediğin bütün masallardan sonra.
sorma beni, kafam nasıl kırışık,
sorma, uykularım soğuk;
tutulmuş anılar ters kelepçe ile
koynumda yılan gibi beslediğim sır,
yokluğun yatılı misafir hücrelerde;
ellerinde paket paket kahır.
bir romanda bitirilmemiş ne kadar son varsa,
bir kümede ne kadar çözümsüzlük,
ikinci el hisler pazarında
çok boyalı,kırık dökük;
defi bela kabilinden birkaç mısra,
birde uyku ilaçları körkütük
hepsi sana gelsin
saat on ikiden sonra.
sorma beni, içim nasıl buruşuk
sorma duygularım boğuk
vurulmuş, kuzular ve ceylan,
gümüşlü kurşun madeninde.
gömleği alazdan dokunmuş çoban,
kurtlar sofrasında meyane.
Kayıt Tarihi : 11.1.2015 21:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!