İç cebimde gazeteye sarılı bir şarap gibi içimi ısıtan
Bir o kadar utandığım günah ve mahrem sandığım ezgiler bıraktım avuçlarına şehrin...
Bir pazardı hazirandı ben değil ama şehir çok ağladı
Benim sevmeye yaban duygularım vardı senin evcilleştirdiğin
Bir kaç sigara söndü çay bardaklarında
Bir kaç yalanla karışık küfür yağdı dilime
Sonra bir aşk söylendi en demlisinden bir ötekinin tadı kalmasın ağızda diye
Dağların dorukları dumanlı olur
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz
Devamını Oku
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz