Heba
Çok daha ağırım bugün.
Üstümde uyuyamadıklarım, ağlayamadıklarım, bir de söyleyemediklerim var.
Bir tek sen yoksun.
Her gün boğazımda bir şeyler düğümleniyor,
gece olana kadar çözülmüyor.
Boşluklar hep benim, dalıyorum.
Sonra aklıma sen geliyorsun,
bir tek seni düşündüğüm zamanı biliyorum.
Gece sessiz çığlıklar atıyorum,
kendi içime bağırıyorum, yaş dökmeden ağlıyorum.
Odamdaki hava taşıyamıyor benden dökülenleri,
o da ağırlaşıyor.
Perdeyi açıyorum, içeri ışık giriyor.
Alışkın değilim,
onu düşünememişim.
Bir tek seni düşünmüşüm.
Bu sabah dışarı çıkıyorum.
Güvercinlerden haz etmiyorum.
Sonra seni gülerken düşünüyorum,
kaldırım nerede bitiyor emin olamıyorum,
kafamdan sarkanlardan göremiyorum.
Yukarıya bakıyorum,
kafamı saranlardan göremiyorum
ama akşam olmuş, biliyorum.
Gözüme bir tek sarı yapraklar takılıyor,
onları da benimle beraber eve taşıyorum.
Gelince saate bakmıyorum,
bir olduğunu sanıyorum.
Etrafa daha fazla rahatsızlık vermemek için sessizce toparlanıyorum,
böyle daha az üşüyorum.
Unutup hatırlayamadıklarıma, söyleyemediğim kelimelere, kursağımda kalan heveslerime sarınıyorum.
Arkamda bıraksam kimse anlamaz,
en çok da sen anlamazsın, burnunun dibindekini göremezsin.
Sana sarf ettiğim sözleri burada bırakıyorum,
yanımda götürsem ağır gelir, biliyorum.
Arkama dönüp bakmadan önce bir iç çekiş duyuyorum,
boğazım düğümleniyor
ama korkmuyorum, gece.
Gözlerimden ruhumu son damlasına kadar akıtıyorum.
Sarı yapraklar saçılıyor,
hayalin gözlerimden akanları siliyor.
Meğer hep düşmek istemişim,
düşerken fark ediyorum.
Bu gece her şeyimle seni bırakıp gidiyorum.
Bir tek sen bilmiyorsun
ve geceye kadar ben.
Kayıt Tarihi : 24.10.2025 00:18:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!