Çocukça, keyif için, çok taş attım denize.
Çakıl taşlarım bitti, bana taş versenize.
Yine çocuk Gönlümce, atayım mavi suya.
Ey Çocukluk yıllarım, bir Bahar gelsenize.
Martılar alkışlardı, her Türkü yakışımı.
Güleç yüzü astın, hoş sohbetini kestin.
Böyle ağır cezalar, verme takat edemem.
Bahar rüzgarı idin, sıcak çöl yeli estin.
Ne değişse değişsin, sen değişme istemem.
Güllerin yeşerdi, ilkbahar mevsimisin.
Saçının her teline, Şiir yazsam yeridir.
Gözlerinin rengine, Roman yazsam sahidir.
Tarifsiz bir aşk ile, sana candan tutkunum.
Gözlerim sana aşık, Kalbim sana delidir.
Ben Çöl'üm sende Su'sun. Muhtacım akışına.
Ilık bir Bahar günü, Dağ bayır yürüyorum.
Yetermiş yeşil çimen, okşuyor ayağımı.
En zirve bir tepede, bir mola veriyorum.
Serin esen bir Rüzgar, okşuyor yanağımı.
Muhteşem bir manzara, Doğanın görüntüsü.
Bir sahil kenarında, tenhada düşünürüm.
Bütün suç günahımla, yüz yüze görüşürüm.
Hepsini pişman, pişman fırlatırım Deniz'e.
Rüzgar okşar Yüzümü, günbatımı üşürüm.
Yüce Gönül köşküne, utanarak varırım.
Uçurum kenarına, süslü tuzak kurulmuş.
Gönül Gözü kör rehber, yol gösterici olmuş.
Cehenneme giden yol, pullanmış, nakışlarmış
Cennete giden yola, barikatlar kurulmuş.
Denizler kumsallarda, zengin kirini yıkar.
Çatma kaşını öyle, Asma güzel yüzünü.
Gel gülümse bu sabah, Aydınlat Gündüzünü.
Asık Yüz yakışmıyor, senin nur Cemaline.
Neşelen zeytin Gözlüm, yaştan kurut Gözünü.
Asma Yüzünü öğle, Güleç daha güzelsin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!