Acılarımı sorma
yaram derin ama
Düşünme, aldırma
…
Sen benim her şeyimsin ama
Dağlar çığ çığ gelirde
Kar altında kalırsam
Çığlık çığlık ölürsem
Ne olursun sen de gel
Yaslan mezar taşıma
Yalvarırım
Geleceği düşünüp merak ettiğin zamanı bul
Ve öyle bir düşün şuan yokluğunu
Ben hep öyle üzülürüm nedense
O kadar tanıdık içinde
Benim gibi
Ayrılığın ölümden farkı nedir bilir misin?
Sonsuz bir boğulma hissi
Ama ölmezsin
Hissettiğin yaşamak değil artık
Ölüp geri gelen var mı?
Belki de hiç acısı yok ölmenin
Bir insan üç kere ölür
Önce çocukluktan çıkınca ölür, gömer kendini
Biraz hatıra saklar kendine
Sonra gençliğinde toyluğuna gelir
Aşık olur
Bir defa daha ölür
Bu gece bitmedi sensiz geçmedi
Sabahım olmadı güneş doğmadı
Kırdıysam bin kere kırıldım artık
Seni kıran dili keserim gitme!
Gülüşün kaldı yüreğimde yara
İdeolojler gezer sokaklarda
Bir ideolojik çocuk doğar
İzmler eklenir
Farklara,
Ve bayraklar da eklenmelidir
Şehirlere parklara
Bugün de böyle geçti
Gezdik birkaç yeri
Öyle işte
Akşam hava bozdu
Yağmur yağdı biraz
Işık fotonlarla duvarlardan duvara
Bir garip gerçeklik içinde dalgalanırken
Şarkıların ve ayrılığın merhameti yok
Piyasalarda bol bulunan malın ucuzluğu ihanet
Sevmek, su-elmas paradoksu
Neyin değeri neye emanet.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!