Ey bunca zaman susturduğum kadın,
Bu mektup, senden sana...
Kirli tren camlarına yazdığın o ad
Artık gözyaşıyla silindi,
Adını unuttuğun bir rüyadan
Yalnız uyanıyorsun artık.
Sana zayıf dediler,
Oysa sen taşırken koca bir töreyi omzunda
Hiçbir çığlık duymadılar içinden
İnsanlığın susmasıydı senin suskunluğun.
Kalbini gömdüğün o istasyonda
Bir çocuk kaldı belki hâlâ bekleyen,
Ama sen...
Haydarpaşa’ya inerken
Kendinden başka kimseye emanet etmedin kendini.
Şimdi yüzleş:
Sen, yalnızlıkla barıştığın o ilk günde
Bir kadından çok daha fazlasıydın.
Dilin sustuğunda bile
kalbinle konuşan bir kelimeydin,
Ateşle yoğrulmuş sabır,
Ve sonunda kendi gözyaşında yıkanan bir hakikat oldun.
Kendini affet…
Çünkü o trene binmek,
Gitmek değil, kalmaktı aslında.
Kalmaktı;
Kendinde, kendi suretinde,
Bir ömrün tam orta yerinde...
Ey hiçbir şeyin eskitemediği kadın,
Şimdi bir ayna bul ve bak içine
Korkma artık o bakıştan:
O gözlerde tüm cesur kadınların izi var.
Ve ellerinde yeni bir dua başlıyor:
“Ben seni affettim, ey ben...
Artık senden yeni bir ben doğacak.”
Kayıt Tarihi : 13.6.2025 18:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!