Rakı şişesinde balık olsam,
Buz gibi biraları taşıyan tırın şoförü ben olsam.
Mezenin yanında unutulmuş bir zeytin tanesi,
Anason kokusunda demlenen o gizli bahane ben olsam.
Kavurucu bir öğlen sonu, mola yerinde,
Asfalta vuran serabın ta kendisi ben olsam.
Uzun yollar boyunca hiç susmayan o eski radyo,
Şoförün dilindeki bitmeyen memleket türküsü ben olsam.
Rakı şişesinde balık olsam, dalsam derinlere,
Kadehler tokuşunca çıkan sesin tınısı ben olsam.
Dost meclisinde anlatılan bir anının en komik yeri,
Gözden süzülen bir damla yaşın tuzu ben olsam.
O tırın yorgun şoförü olsam, varsam akşama,
Kasaları indirirken alnımdaki o tatlı ter ben olsam.
"Sağ ol şoför baba!" diyen bakkalın gülümsemesi,
Akşamcıların masasına ulaşan o serin haber ben olsam.
Ne balık ne de şoför, anladım derdimi,
Ne şişe ne de direksiyon, başkaymış niyetim.
Sadece bir anlığına, hayatın tam ortasında,
Mutluluğa sebep olan isimsiz bir lezzet, isimsiz bir niyet olsam.
Kayıt Tarihi : 1.7.2025 02:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!