Mezarlık dendi mi? Oldum olası korkarım.Yüreğime bir acı çöker.Ölen anam,babam,kocanam,ebem ile dedelerim aklıma gelir.Bu sebepten ta bağrımdan içeri bir ateş düşer, yanar gider.
Bir gün gelip,emir vaki olup, bizim de kara toprağa girip öleceğimizi düşünmek bile istemem.Çünkü insan rüyasında bile öldüğünü görse korkar,heyecanla kan ter içinde yatağından fırlayıp kalkar.Korkudan tir tir titrerken ne yapacağını şaşırır.Öyle değil mi? Ne ise bırak bunları Yusuf.Soğuk şakanın sırası değil.
Çocukluğumdan beri hep gece vakti mezarlıktan geçerken korkardım.Bunda büyüklerimizin anlattığı yok mezarlıkta şeytan gördüm,yok falancayı ordan geçerken cin çarpmış gibi hikayelerin payının büyük olduğunu söylemem gerekir.Bu anlatılanlar benim içimde bir ukte haline gelmiş olacak ki,ne zaman bir mezarlıktan gece vaktinde geçecek olsam ülperir,tüylerim diken diken olur,soğuk soğuk terlemeye başlarım.Bunun etkisiyle de dizlerimin bağı çözülür,bir ucube görmüş gibi kabirler gözümde büyür,sanki karşıma biri çıkıverecekmiş gibi gelir.Ama köy yerinde yaşayıp ta yolu mezarlıktan geçmeyen kimse yoktur.Zira hangi obaya gitsen,hangi beldeye uğrasan mutlaka bir mezarlık görürsün.Zaten bir insan bir şeyden korktu mu? Gözüne hep o görülür derler.Bizim de gözümüze hep mezarlar ilişir,rüyamızda bile ölülerle uğraşır dururuz.
Bizim Kargı Köyünün Değirmenboğazı mahallesinde bulunan evimizde rahmetli anam bir gün akşam üstü saçta yufka ekmeği yapıyordu.Beni yanına çağırıp; Üle oğlum Üsen Emmingile get.Aşa Bıllana selamımı söyle.Bizim yağ bitmiş.Hu tasa birazcık zeytin yağı goyuversin de al gel.Size gatmer yapıverendedi.Ben de; Bırak ana şimdi gece oldu.Taa Üsen Emmigile gitmek zordur.Şimdi bırak sen katmeri yarın gündüz gözüne yaparsın,dedim.Katmer lafını ufak kardeşim Leyla duyar da vazgeçer mi? İllahi tutturdu ben gatmer yiyecem diye.Anamın elinden kurtul kurtulabilirsen gayri.Çabuk git üle korkak dertli yağı al gel dedi.Ben gitmem dedimse de oklavayı eline aldı başıma dikeldi.Gitmeye gideceğim de o yol üzerinde bir mezarlığın olması korkutuyordu.İşin açığı mezarlıktan gece geçmek cesaret istiyordu.Anam zorlayınca mecburen yerimden kalkıp korka korka Üsen Emmiğile gittik.Yolda bir çıtırtı sesi duysam korkudan tüylerim diken diken oluyur,bildiğim tüm duaları okuyordum.Güya karanlıkta zor zar Üsen Emminin evine vardım.Onun evi su değirmeninin üst kısmındaydı.Aşa Bıllaa diye seslendim.Aşa Bılla dışarı çıkıp:Kim o? dedi.Benim Aşa Bılla dedim.Sen misin Yusuf gel hele, noldu? dedi.Anamın selamı var.Yağı bitmiş biraz zeytin yağı varsa,hu tasa gatıversin dedi, diyerek yanına varıp tası uzattım.Üle olancım zeytin yağı bizde de az galmış.Böyün ayran yaydıydım.Biraz sade yağı çıktı.Onu vereyimde al götürdedi.Tamam olur dedim.İçeri gidip tasın içine sade yağı koyup geldi.Hadi Sultan anana selam söyle.Aşa Bıllam bunu saldı dersin, dedi.Sağol Aşa Bılla deyip yağı aldığım gibi hışımla geriye döndüm.Tam mezarlığa gelince bir çıtırtı oldu.Korkuyla irkilip durdum.Çıtırtının geldiği yere bakamıyordum.Tir tir titriyor,korkudan soğuk soğuk terliyordum.Hafif ay ışığı ile etraf loş bir ışıkla aydınlanıyordu.Yavaşça bakınca mezarların içinde ak kefenli bir ölünün ayak üzeri bana başını salladığını görür gibi oldum.Korkuyla bayılıp düşmüşüm.Un çuvalı gibi yığılıp kaldım.Elimdeki tas karanlıkla nere gitti bilmem?
Hayli bir zaman burada baygın yatmışım.Oradaki yoldan geçen birinin ayağıma basması ile bağırıp uyandım.Ayağıma basan adam da; İmdaaat! Ölüler hortladı,yakaladı beni diye feryat figan ederek bağırması ile ben bir tarafa adam bir tarafa bağırarak kaçtık.O korkuyla eve geldim ama anam sinir küpü olmuş bağırıyordu; Ülen çocuk kaç saatdir nerde galdın? Hani yağ nerde? .Benim korkudan dilim tutulmuş konuşamıyordum bile.Kem küm ettim ama bir şey anlamadılar.Bir taraftan da tir tir titriyordum.Rahmetli anacığım benim başıma bir şey geldiğini anladı.Noldu oğlum sene? Yoksa cin mi çarptı? diye sordu.Konuşmak istedim ama konuşamadım.Hemen babama haber verip,Üle herif bizim çocuğa bi şeyler olmuş.Dili dutulmuş.Koşarak get de Vezillah dayımı çağırıp al getir de okuyuversin dedi.Babam halimi görünce koşarak gitti.Bir hayli zaman sonda Feyzullah Dayım geldi.Bana epey okudu.Sonra bir muska yazıp boynuma taktılar.Merak etmeyin bu çocuk korkmuş.Bir iki gün içinde düzelirdedi. Sonra evine gitti.Babamgil beni keçe yatağa yatırıp üzerimi yorganla örttüler.Sabah kalkınca bir şeyim kalmamış,korkularım bir hayli geçmiş olacak ki artık konuşuyordum.Babam olanları sordu.Ben de anlattım.Buna epey bir güldü.Sonra elimden tutup mezarlığa götürdü.Hani sen nerede gördün bu ölüyü? Göster bakalım diye sordu.İşte şurda deyip ora bakınca bir de ne göreyim?
Benim beyaz kefenli gibi gördüğüm şey ay ışığı ile parlayan mezar taşı imiş.Başının sallanıyor olması da arkasındaki çam torusunun rüzgarla sallanmasından kaynaklanmış.Sizin anlayacağınız o akşam boşu boşuna korkmuşum.Onca sıkıntı çekip ağlamışım.Ağlanacak halimize bir de gülesim geldi.
Bu olaydan sonra ben de fobi ölçüsünde mezarlık korkusu oluştu.Şimdi ne zaman yine gece yolum bir mezarlık kenarına düşse tekrar aynı korku sarar beni.Ozamanki olayı hatırlarım.Gece önüme yine bir kimse çıkıverecekmiş gibi gelir.Tüylerim diken diken olur.
Ee ne yapalım? Bendeniz maalesef böyle anlamsız bir korkunun içinde kıvranıp duruyorum.Bu korkuyu yıllardır içimden silip atamıyorum da.Çünkü bu elimde değil.İçime yerleşmiş olan bir korkudur.Ne yapacaksın? Kendi kendimi bazen teselli edip avunuyorum.Gerçi korkunun ecele faydası yoktur derler ama,uzun yaşamaya faydası çoktur diye düşünüyorum.Tuhaf bir duygu değil mi? Her halde öyledir.Ben bu kanıya vardım.
Şaka şaka.Benimkisi züğürt tesellisi canım.Sanki ne kadar korksakta bir gün o mezarın içine biz girmeyecek miyiz? Boş ver o zaman fazla düşünmemek gerekir.Diyeceksiniz ki düşünme demesi kolay.Ne diyeyim gardaş Allah büyük.Düşünmekle olmuyor.Önemli olan oraya gitmeye hazırlıklı olmamız.Öyle değil mi?
Kayıt Tarihi : 20.10.2010 17:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

RAHMAN, HAKTA SABİRE.
Hayırlı çalışmalar
DÜŞMEZ YANLIŞ TABİRE.
Hayırlı çalışmalar.
TÜM YORUMLAR (2)