Akşam gelir gün sabaha
Aylar gelir mevsim bahara
Ölmek yakışır mı toprağa
Hayat koğuşunda cezalar çekilir
Önce iki gözyaşı sonra eller konuşur
Ayak yolunu tutar, hırkasız adam üşür
Sevenler hep özler rüyada kavuşur
Hayat koğuşunda cezalar çekilir
Yapraklar dökülür durmaz dalında
Çiçekler konuşur dikenlerin yanında
Mevsimler ardı sıra sıla yolu hizada
Hayat koğuşunda bekler sabırsızca
Hayat koğuşunda cezalar çekilir
Rutubet koğuşunda soğuk duvarlar
Uçmaz artık beyaz güvercinler, kargalar
Konar göçer bu devranlar, sonbaharlar
Hayat koğuşunda cezalar çekilir
Kimi el açar, kimi el olur
Kimi kahpenin koynunda karı olur
Ölür dirilir adı meçhul can olur
Hayat koğuşunda can verir bu sevdalar
Demir parmaklıklar, paslı ranzalar
Gardiyan düdüğünü çalar
Açılır demir korkuluklar, kapılar
Volta atar nasırlı bu ayaklar
Hayat koğuşunda cezalar sabırla çekilir
Kandil gecesinde kuranlar okunur
Eller semada dualar edilir
"LA İLAHE İLLALLAH" oruçlar tutulur
Hayat koğuşunda ibadetler edilir
Günler kavuşur ay'a ay kavuşur seneye
Fidanlar ağaç olur kavuşur ormana
Çıkar bu can çeker kendini sineye
Hayat koğuşu uzun bir yol alır
Baba tanımaz evladı, evlat babayı
Saçlar içerde siyah dışarda kar beyaz
Ne garip bir sonbahar dışarısı yaz
Hayat koğuşunda ömürler kısalır
Sabri Polat
Kayıt Tarihi : 7.4.2024 17:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!