Aynı döşekte uyuduk beşkardeş,
Kırk ayımız çıkmadan, yürüdük.
Yer sofrasında aynı kaptan yedik,
Aynı ekmek ve aynı aşı bölüştük.
Tek öğretmenli, o köy okulunda,
Eksikti kitap, defter, kalemimiz.
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Devamını Oku
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Bizim hayat hikayemiz de bir çok yönleri ile sizinki ile benzerlik arz ediyor Uğur bey lakin ilk dörtlüğün ikinci mısraındaki "Kırkımız çıkmadan yürüdük" ifadesini anlayamadım. Orada bir klavye kayması mı söz konusu yoksa, sırlı bir mana mı gizli? Çünkü, hiç kimse kırkı çıkmadan yürüyemez.
Hayırlı çalışmalar.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta