Hayalimde Bir New York Cafesinde Seninle

Hele birde yagmurlu bir gunse...
Eski bir yer olmasi sart
Kucuk kare kare camli, boydan boya koyu renk tahtadan kapilari ve camlari olmasi lazim,
Albinoninin Adagio muzigi calsin
Ruhuma hitab eden muzik, beni derinliklere indiren,
Uzaklara goturen muzik...,
Herhangi bir klasik muzik olsada olur,
Eski bir tahta ahsap bina kokusu, eski taslar kokusu...
Icerde bir kedi miskin miskin uyumus,
Degisik degisik, eski, antika, koyu koltuklar, masalar,
Up uzun cok yuksek duvarlar,
Karanlik, koyu boyanmis duvarlar,
Antika saydam camli los isikli avizeleri olsun,
Her masada saydam camin icinde bordo mumlar olsun, Beyazda olsa olur,
Saydam camin icinde mumun alevi yavas yavas dans etsin, Kalbimi isitsin...
Iyce cilasi cikmis iri iri parkeleri olsun, yururken ciyaklasin,
Eski antika, lekeli, guzel cerceveli aynalari olsun, kocaman, ufak, degisik sekilli...
Eski eski cerceveler icinde eski eski yagli boya resimleri olsun...
New York'ta, yanimda olsan, saatlerce boyle bir cafe'de otursak,
Disarisi yagmurlu, karanlik,
Saat 4 filan,
Yagmurdan hizli hizli yuruyenler, is adamlari, is kadinlari,
Giri yollar, giri gokyuzu,
Sen ve ben bu cafede yudum yudum demli, bergamotlu bir cay icsek,
Zamani durdursak...
Ben kahvede cok severim... Cappuccino, veya regular American coffee...
Los isiklar, los duvarlar, los ruhlar,
Biraz bir kitap okusak,
Biraz arada bir bakissak,
Biraz konussak,
Biraz dizlerimiz birbirine carpsa,
Sonra yavas yavas bir bacagimi bir bacaginin ustune atsam,
Sonra uzun uzun konussak,
Sana dusuncelerimi soylesem,
Kendimi tanitsam,
Benim icimi dinleyebilsen...

New York, Mart 19,2002