Bir yaz sabahı uyandım heyecanla,
Kim bilir gece düşlerinin kalıntısıyla.
Hayallerin yetmediği,
Düşlerin bitmediği,
Kulakların duymadığı anlarımı,
Bir seni, bir de sensizliğin acısını hatırlıyorum...
Kahvaltıda o an sanki seni yedim, seni içtim.
Sabah sanki daha mı güzeldi,
Yoksa güneş daha mı parlak, daha mı yakıcıydı,
Seni anarken hislerimle yaşadığımda,
Kulağımın çınladığını, kalbimin çarptığını hatırlıyorum...
Daldım uzaklara.
Bütün yollar sana çıkıyordu fallarda.
Sana çıkmasına sana çıkıyordu ama,
Tahmin edebiliyorsun,
Çıkmaz sokaklarda.
Çılgınca akıp geçtim hüzün tarlalarını,
Başını bağrıma almak,
Hasretin şarkılarını mırıldanmak,
Dudaktan kalbe giden yolu keşfetmek,
Yürekleri burkan,
Adeta titreten seni gördüğüm anı hatırlıyorum...
Efkar basan günlerin sonunda seninleyim.
Kokunu duyabiliyorum.
Genç balıkçının bahçesindeki kazları,
Akıp giden suyun içindeki alabalıkları,
Bakışlarımla ay yüzündeki kızarıkları,
Gözlerindeki bitmez tükenmez arzuyu, sevgiyi hatırlıyorum...
Konuşurken sesinin titrediğini,
Aşk kelimelerinin arasına,
Ben hep virgül koyarken,
Nasıl saygıyla nokta koymak istediğini,
Ellerini tutarken kalbinin bir serçe misali atışını,
Boğazına düğümlenen sözlerini,
Işıl gözlerindeki mutluluğu, sevincini hatırlıyorum...
Çıkmazdayız.
Bilirsin ki biz ölesiye sevdalıyız.
Pazara kadar değil,
Mezara kadar sürecek bir sevdanın esiriyiz.
Zamanın su gibi aktığı mevsimdeyiz.
Güneşin yaktığı,
Dilersek rüzgarın savurduğu yere gideriz.
Geri dönüşü yok ki bu yolun...
Şarkılar dinlenir, uzanır bedenler toprağa,
Özlem alevlerini söndürdüğümüzü hatırlıyorum...
Değmesin kimse bize,
Görmesin gözler sevdamızı.
Gecelerin sabah güneşini kovaladığı anları diledik,
Ta yıldızlara kadar uzanan sihirli kadehlerden içtik,
Yıldızları süpürüp karanlığa gömülünce,
Baş başa kalacağımız anları düşledik.
Unutulmayacak aşkımızı yaşadığımız o ağacın altını hatırlıyorum...
Kokun gelmişti bir kere burnuma,
Zevkin fevkini kaybetmenin alemi yok.
Kokun sinmişti adeta bedenime,
Aşk denizinde ümidi kırmanın manası yok.
Başımı döndüren büyüleyici bakışlarını,
Ağzından damlayan tatlı sözlerini,
Feryadıma ses veren sızlanışını, harlı bakışını hatırlıyorum...
Bir veda busesi verir gibi,
Gene yalnızlıklara dalar giderim,
Dakikalar sanki yarış yapıyorlar ayrılık vakti için.
Aşkımızın şarkısı varsın çalsın o yerlerde.
Gözlerinin ışıltısı gelsin dursun göğsümde.
Ayrılık vakti gelip çattı,
Zamanın vefasızlığını bilirim,
Gün batıya kayıp giderken yine akşam oldu.
Ne zaman yolumda bir ağaç görsem mazideki seni hatırlıyorum...
08 Ağustos 2003 Ankara
Cafer Tayyar ÖzkanKayıt Tarihi : 28.9.2004 12:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!