Dolunayımda yalnız başına, yalın ayak dolaşmadıkça
Kırgınlığı, kızgınlığı unutup aşmadıkça
Sevgiyle sarmaş dolaş olmadıkça
Bil ki dönmeyeceğim.
…
Doğmamış kinlere donlar biçmeye devam ettikçe
Zekâlı, ilme hevesli, bedeni buğday benizli
Asıl adı Musa onun, doğduğu yerse Denizli
Denizli, Bursa, İstanbul, tahsil yaptı medresede
O ilmine devam etti, herkes bir şey söylese de
Canın yongası mal derler,
Az veren candan verirmiş
Gönlün sevdiği tek sultan,
Çok veren maldan verirmiş
…
Ölme eşeğim yaz gelecek
Bağırkal dayanamadı, istifa etti de gitti
‘Bu da bir komplodur’ dedi. Bağıra çağıra gitti
Sustu, iktidar suçladı, biraz dahi saçmaladı
Huylu huyundan vazgeçmez, saldıra saldıra gitti…
…
Brs–090410
Gözlerin âlemi yakar
Görenler yolundan çıkar
Benzi solar, nefes tıkar
Cemalin, seyreyle güzel
*
Sevenlerin serden geçer
Ey deli gönül
Gurbetin yalnızlıklarında
Duygu yüklü elemler taşırsın
Gam yükünü sanırım
Bir ben
Ey bir de sen taşırsın
Molla Gürani bilinir, o bir âlim, büyük veli
Aslı Suriye Güran’a dayanır onun evveli
O Kuranı ezberledi şevk ile çok küçük yaşta
Sarf, Nahiv, Beyan, Meani öğrendi doydu en başta
Gelin daha fazla şu Filistin’i soldurmayalım
Can suyu verip yaşatalım başak başak…
Onlar da kendi topraklarında insan gibi
Yaşasınlar kıyamete kadar her kuşak…
Sözde kalmasın yüreğimize yazalım,
Onları İsrail’in soykırımına sildirtmeyelim...
Bir Elma idim, Ceyhun’un serin yamaçlarında
Taşkınlarla harap olmuş taraçalarında
Geç yeşerdim…
Kızgın güneşle erken kızardım
Hilal kaşlı, dolunay gözlü bir Türkmen kızı
Nazik elleriyle kopardı.
Ana, yine ben yüreğimin hapishanesindeyim
Biraz buruk, biraz gözü yaşlı ve biraz hisliyim
Hangi perdeyi aralayıp da uzaklara baksam
Havalar boz bulanık bir şeyler de göremiyorum
…
Ana, nicedir ah ederek yine hicranlardayım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!