Almanya’daydı Döndü…
Sevinçle karşılandı,
Öpüldü, koklandı…
Üç beş gün geçti,
Ne kadar özlem,
Ne kadar hasret varsa,
Ulu dağda ışık seli
Bulut deli, gönlüm deli
Meltem öper perçeminden
Daralır gönlüm maralı
…
Aşkın yüreğim ısıtır
Ne zaman gözünü açsa karşısında al bir gonca,
Hep hayranlıkla seyreder dört yapraklı bir yonca…
Ne kıskanır, ne imrenir, her gün ekmek derdinde,
Yükünü sırtında taşır, şikayet etmez karınca…
…
Ant-030611
El/altından öğütler verecekmiş adamın biri
Her yanı çamur deryası, yıkamakla gitmez kiri
Biz onu bir adam zannettik, bir de bakanlık verdik
Onun bunun sözüne uydu, aratmadı kâfiri
…
Antakya-091210
Kar kış demlenince,
Yer, toprak nemlendi…
Bulutlar ağlayınca,
Tohumlar gülüp eğlendi..
…
Gam yüklü dağlar
Evlendiği gece, cepheye gitti yari
Susar, düşünür, bekler yanar anar gayri
Kar beyaz eli, tatlı dili, billur kalbi
İlk günden çok mu gördü yar sevmeye Rabbi?
Hacılar, Hacılar, Ey güzel Hacılar
Beraber olunca gider tüm acılar
Sizler hoş geldiniz! Ey dost ve yarenler
Huzurlu ve mutlu olsun hep sevenler
Sirkeci’de Golden Horn’un teras katı
Eylülde bir sabah kavatlısı
Fon müziği dolduruyor kulakları
Sis basmış Tarabya, Boğaziçi kaskatı
Cam önünde bir beyaz martı
Bakıyor içerdekilere
Sen bir eldin.
Kalbime giriverdin.
Bir acılı mutluluk verdin.
Nasıl oldu anlayamadım
Bir gün sessizce çekip gittin
...
Annem çok hastaydı.
Kanser teşhisi konmuştu.
Tıp, tedavide acizdi.
“Birkaç aylık ömrü var, alın eve götürün” diyorlardı.
Felaket kapıdaydı.
Çaresiz alıp eve geldik.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!